Victoria 3 günlüklerinde siyasetten devam ediliyor, yasalardan bahsediliyor.
Birkaç haftalık tatilden sonra bugün itibarıyla haftalık günlüklerimize dönüyoruz. Bugün Victoria siyasetine daha derinden girip Yasalar hakkında konuşacağız. Ülkenizdeki yasal reformlar, nüfuslarınız için farklı politik, ekonomik ve sosyal durumlar yaratır. Bunlar da zaman için de toplumunuzun yapısını değiştirir. Bu değişimler yavaş ve adım adım olabilirken hızlı ve devrimsel de olabilir.
Yasalarımız üç kategoriye ayrılıyor, her kategorinin de kendi içinde yedi alt kategorisi var. Belirli yasalar bu alt kategorilerin içinde bulunuyor ve bir alt kategorideki yasa seçeneği sayısı altıya kadar çıkabiliyor. Bunlar üzerinde hala çalıştığımızı da belirtmek istiyorum. Size burada anlattıklarım yasalarla oyun çıktığında göreceğiniz yasalar aynı olmayabilir.
Güç Yapısı
Bu yasalar ülkenin farklı taraflarının kimin kontrolü altında olduğunu belirliyor. Örneğin monarşi, parlamenter cumhuriyet gibi ülkenin liderinin kim ve nasıl güçlere sahip olduğuna karar veren yönetim ilkelerini içeriyor. Güç Dağılımı ise otokrasi ve oligarşiden başlayıp genel oy hakkına kadar uzanan oy haklarını ilgilendiriyor. Vatandaşlık, Din ve Devlet ise hangi nüfusların kültürleri veya dinleri nedeniyle yasalar karşısında ayrımcılığa uğradığını belirliyor. Bürokrasi koltuklarının babadan oğula mı geçtiği, seçimle mi geldiği gibi ilkeler de her vatandaşın kaydının tutulmasının ne kadar pahalı olduğunu ve kurumların maliyetini belirliyor. Ayrıca bürokrasi yasaları nedeniyle bazı gruplar doğrudan diğerlerinden üstün hâle gelebilir. Mecburi Askerlik savaş zamanlarında sivil nüfusunuzun bir kısmını askere alabilmenizi sağlıyor. Son olarak İç Güvenlik, iç işlerinin isyancı karşıtı kurumlarının nasıl işlediğini yönetiyor.
Liberalleşmeye yönelik birkaç adım atmış tipik bir Avrupa ülkesinin Güç Yapısı yasaları. Yeşil renkli sayılar o sırada alınabilecek alternatif yasa sayısını temsil ediyor. Böylece alt menüyü açmadan kaç seçeneğiniz olduğunu görebileceksiniz.
Ekonomi
Bu yasalar hazinedeki paranızın nereden geldiği ve nasıl harcanabileceği ile ilgilidir. Ekonomik Sistem oldukça önemlidir. Ülkenizin Merkantilizm, Yalnızcılık veya Serbest Ticaret gibi ilkelerin hangisiyle işlediğini belirler. Gelir Vergisi hangi nüfuslardan ne kadar vergi alındığına karar verir. Hiç gelir vergisi olmamasını da tercih edebilirsiniz, bu durumda bazı nüfuslar zenginleşir ve oldukça mutlu hâle gelir. Baş Vergisi yani her insan başına alınan vergi ise daha çok az sanayileşmiş toplumlarda kullanılır. Bunlardan farklı vergilendirme yolları da vardır fakat yasalarla belirlenenler sadece bu kadar. Son olarak ülkenizdeki Kolonileştirme, Polis, Eğitim ve Sağlık kurumlarının nasıl işlediğini belirleyebilirsiniz. Örneğin Vakıf Hastaneleri ile hükûmet harcamalarını az tutabilirsiniz. Bu hastaneler daha az etkilidir ve Din Adamlarını güçlendirir çünkü bu hastaneler genellikle dini kurumlar üzerinden yönetilir. Genel sağlık sigortası yasası sayesinde ise hastaneler halk üzerinde daha büyük etkiye sahip olabilir ama daha pahalıdır.
Maaş Vergileri için alt sınıfın maaşlarının yeterli olması ve nüfusun merkezîleşmiş olması gerekir. Bunu başarırsanız maaş vergileri altta gördüğünüz gibi gelişmeye başlayan bir sosyal yardım sisteminin temeli olabilir. Baş vergileri ise köylü nüfusu fazla olan ülkelerde daha iyi olabilir.
İnsan Hakları
Bireyin haklarını garantiye almak çağın en önemli özelliklerinden biriydi. Bu yasalar nüfuslarınızın nasıl bir muamele gördüğünü ve onların yaşamları üzerinde ne kadar kontrol sahibi olduğunuzu belirler. İfade Özgürlüğü, çıkar grupları üzerinde ne seviyede kontrolünüz olduğuna karar verir, kısıtlı özgürlükler ise inovasyon yayılım hızını düşürür. İşçi Hakları serfliği yasaklamakla başlayıp bir iş yeri güvenliği kurumunun kurulmasına kadar gidebilir. Çocuk ve Kadın Hakları kategorileri iş gücü/muhtaç oranını değiştirebilir, muhtaç gelirini belirleyebilir ve oy verme haklarını genişletebilir. Sosyal Yardım toplumunuzdaki fakirlerin ve engellilerin ihtiyaçlarını karşılar. Göçmen Yasaları nüfusların göç etmesini etkileyebilir. Son olarak Kölelik yasası ise ülkenizde insana sahip olmanın hukuki durumunu belirler.
Pek özgürlük yok ama en azından çocuklar fabrika düdüğü çaldıktan sonra özgürce toplanabilirler.
Yasalar neredeyse tamamen birbirinden bağımsız. Genel oy hakkına sahip babadan oğula geçen bir meşrutiyet de yaratabilirsiniz, başında diktatör olan bir otokratik başkanlık sistemine sahip cumhuriyet de. Gizli polise sahip olup korunmuş ifade özgürlüğüne de izin verebilirsiniz.
Tüm ülkeleri 1836 yılında onlara en iyi uyan yasalarla başlatmayı hedefliyoruz. Ülkelerdeki yasalar birbirlerinden çok farklı olacak ve oyun başında neler yapabileceğinizi etkileyecek. Örneğin Amerika’da başlangıçta din ve devlet tamamen ayrı iken Sardinya-Piyemonte Katolik olmayan nüfuslara pek hoşgörülü davranmaz. Bu yasalar sadece o ülkede yaşayan nüfusları etkilemekle kalmaz, aynı zamanda kimlerin göç edebileceğini de sınırlandırır. Sonuçta yasalar karşısında mağdur olacakları bir yere taşınmak isteyen nüfus sayısı azdır.
Başlangıçtaki yasalar nedeniyle Sardinya-Piyemonte iş gücü kıtlığıyla karşılaştığında kolonileştirmeyi veya yeni fetihleri düşünecekken Kuzey Amerika ülkelerinin aldığı düzenli göç sayesinde böyle bir sorunla karşılaşmaları daha zordur. Bu etkileri yasalara bağladığımız için göçmen çekiciliği gibi Victoria döneminin özellikleri veya gerçekleşen tarihî olaylar daha somut bir unsura bağlıdır. Örneğin fakir veya baskı gören nüfuslar ABD’ye göç eder çünkü ABD’de liberal yasalar vardır ve iş gücü talebi fazladır. Daha önceki Victoria oyunlarında bu özellikler oyun daha tarihî bir yol izlesin diye doğrudan ülkelere kodlanmıştı.
Başlangıç yasalarının büyük oranda kalıcı şeyler olduğunu da düşünmeyin. Toplumunuza daha uygun yasalar getirmek isteyebilirsiniz. Örneğin tüm bütünleştirilmiş topraklarınıza hükûmet kurumlarından daha verimli bir şekilde hizmet sağlamak isterseniz bürokratları atamayla seçmek yerine oy vererek seçmeyi getirebilirsiniz. Aynı şekilde çok güçlü olduğunu düşündüğünüz aydın kesimini de böylece güçsüz hâle getirebilirsiniz. Ülkenizin tarımsal ekonomisi üretilen malların ithal edilmesine bağımlı hâle gelip duraksadığında Serbest Ticaret ile durumu daha iyi hâle getirebilirsiniz.
Yasaların en alışagelmiş özelliklerinden biri ülkenizle ilgili bir veriyi değiştirmeleridir. Daha fazla otorite vermek veya belli bir nüfusun ölüm oranını düşürmek gibi. Fakat yasalar bazı şeylerin de yapılmasına izin verebilir veya yapılmasını yasaklayabilir. Örneğin devlet okulları sayesinde ilkokul eğitimini zorunlu yapabilirsiniz, bir eyalette sosyal hareketliliği teşvik edebilirsiniz veya eğitim sistemi kurumlarınızın daha etkili çalışmasını sağlayabilirsiniz. Hiç din devlet ayrımı olmadığında da seküler okul sistemi getiremezsiniz.
Yasaları değiştirmenin bir diğer nedeni de nüfusunuzun öyle istemesi olabilir. Daha önceki günlükte bahsettiğimiz gibi çıkar grupları ideolojilere sahiptir ve bu ideolojiler nedeniyle bazı yasaları tercih ederler. Örneğin Sanayiciler, Bireyci ideolojisine sahiptir ve bu nedenle özel eğitim ve sağlık sistemini devlet okullarına ve hastanelerine tercih ederler. Çünkü onlara göre bu sistemlere en iyi erişimi hak edenler onlara layık olanlar (yani zengin olanlar) olmalıdır. Yasalarınızı güçlü çıkar gruplarının isteklerine göre değiştirmek onları mutlu etmenin en kolay yoludur. Böylece gelecekte daha rahat bir şekilde onların isteklerine karşı çıkabilirsiniz veya yaşam standartları düştüyse çok kızgın olmalarını engelleyebilirsiniz.
Tam tersi de doğru, yani yasalar çıkar gruplarının onayını düşürebilir. Büyük Britanya’da monarşiyi kaldırma yasasını teklif ettiğinizde Toprak Sahibi Soyluların nasıl hissedeceğini tahmin edebilirsiniz.
Gelir vergisinin yokluğuna Sendikacılar bile karşı çıkamıyor ama yine de oy hakkının kısıtlanmasını telafi etmiyor.
Yasa çıkarmak tek bir tıklamayla aniden gerçekleştirilen bir şey değildir. Öncelikle yapacağınız herhangi bir reform önce hükûmetinizde onun öncüsü olacak en az bir çıkar grubu tarafından desteklenmelidir. Reform başladığında birkaç ay süren pürüzsüz bir süreç olabilir veya yıllarca mecliste tartışılacak, çıkar grupları arasında pazarlık gerektirecek bir şey de olabilir. Yasanın çıkma süresi hükûmetinizin halkın gözündeki meşruiyetine, yeni yasayı destekleyen ve ayrıca değiştirilen yasayı tercih eden çıkar gruplarının gücüne göre değişir. Hükûmetteki farklı çıkar gruplarından oluşan daha büyük koalisyonlar çıkarabileceğiniz yasa sayısını arttırırken yasaların çıkarılma evresini de daha karışık hâle getirir.
Victoria 3’te yasa değiştirmek basit bir süreç değil. Altta gördüğünüz durumda yasa kısa süre içerisinde çıkacak ama hükûmette karşıt çıkar grupları olsaydı yasayı çıkarma zahmetine girmeye değmeyebilirdi.
Son olarak tüm bunları nüfuslara bağlayarak bitirmek istiyorum. Daha önceki günlüklerde bahsettiğimiz gibi nüfusların bir uzmanlığı var, gelir alırlar ve ülkenizdeki ekonomik duruma göre mal tüketirler. Maddi endişeler de dahil olmak üzere okuma yazarlık gibi diğer şeylerle birlikte nüfuslar hangi çıkar grubunu desteklediğine karar verir. Çıkar gruplarının onay skoru vardır ve bazı yasaları diğerlerine tercih ederler. Sonuç olarak farklı nüfus grupları kendi ekonomik refahlarına göre yarattığınız ülkeyi destekleyip desteklemediklerine karar verebilir. Nüfusların değişim isteğinin önemi de ne kadar fazla ve güçlü olduklarına göre değişir. Kızgın bir grubu yatıştırmayı seçebilir veya hâlihazırda memnun olan bir gruba fazladan yararlar sağlamak isteyebilirsiniz. Bunları yaptığınızda bir başka grup hoşnutsuz olur. Buradaki soru da bu değişimlere dayanıklı bir toplum yaratabildiniz mi? En önemlisi de önünüzdeki sayısız yoldan hangisini tercih edeceksiniz?
Günlüğümüz bu kadardı. Bugün birçok kez kurumlardan bahsettik. Sonraki günlüğümüzde de güçlü topluma şekil verme araçları olan kurumları daha detaylı şekilde inceleyeceğiz. Hoşça kalın!