Victoria 3 günlüklerinde bu hafta ticaret mekaniklerinde yapılan değişikliklerden bahsediliyor.

Merhabalar. Bir diğer Victoria 3 geliştirici günlüğüne daha hoş geldiniz. Bugünkü biraz farklı bir günlük olacak çünkü daha önce ele almadığımız bir sistemden bahsetmek yerine, daha önce Geliştirici Günlüğü #38‘de bahsettiğimiz ticaret mekanikleri üzerinde yaptığımız değişikliklerden bahsedeceğiz.

Herkesin bildiği gibi, sistemlerimizi sürekli olarak yineliyoruz. Bir geliştirici günlüğünde bir şeyler yazıldığında bile, bu, mevcut halinden yüzde yüz memnun olduğumuz veya bazı konularda ince ayar yapmak istemediğimiz anlamına gelmez. Özellikle Ticaret için, dahili testler ve geri bildirimlerden tekrar tekrar gündeme getirilen ancak Ticaret geliştirici günlüğü yazıldığı sırada henüz çözümünü bulamadığımız iki ana sorun vardı.

Bu sorunlardan ilki, ticaret yollarınızın kesin seviyesini yönetmenin çok fazla mikro gerektirmesiydi ve ikincisi, Gümrük Vergilerinin etkili bir ticaret engeli olarak işlevini yerine getirememesiydi. Bunlar aklımızdaki *tek* sorunları değildi ancak bir tür çözüm tasarlamamız gereken iki büyük sorundu. Nihayetinde bir çözüm tasarladık ve uyguladık ve size her şeyi anlatacağım.

Peki o zaman ticarette ne değişti? Her şeyden önce, nelerin değişmediğine bakalım. Ticaret yolları hala bir ulus tarafından kendi pazarından başka bir pazara kurulur ve bir ithalat rotası (dış pazarda alım emirleri oluşturan ve kendi pazarınızda satış emirleri oluşturan) veya bir ihracat rotasıdır (ki bu da tam tersi). Ticaret Yolları ayrıca, deniz yolları boyunca mal taşımak için Konvoylara ihtiyaç duyar ve  çalışanları bu yolları yöneten ve bu şejilde kâr eden Ticaret Merkezleri oluşturur.

Ticaret Yolları, ticaret yapmak için en uygun pazarların hem bir haritasını hem de bir listesini alabileceğiniz Ticaret Merceğinden oluşturulur.

Neyin değiştiğine gelince, muhtemelen en önemli tek fark, ticaret yollarınızın seviyesini artık doğrudan yönetmiyorsunuz. Bunun yerine, yeni kurulan tüm ticaret yolları 1. seviyeden başlar ve piyasa koşullarına bağlı olarak haftalık olarak büyür (veya küçülür). Dolayısıyla, Britanya olarak oynuyorsanız ve Brezilya’dan Odun ithal etmek istiyorsanız, ihtiyaçlarınız için anlamlı olan tam Odun ithalat seviyesini hemen elle belirlemek yerine, sadece rotayı belirlemeniz yeterlidir ve zamanla bu ihtiyacınız olduğu kadar büyüyecektir. Bu bağlamda ülkelerin daha az ancak daha etkili ticaret yollarına sahip olmalarını teşvik etmek için sahip olabileceğiniz ticaret yollarının sayısındaki ulusal sınırı kaldırdığımızı ve bu sınırı rota başına sabit bir bürokrasi maliyeti (ticaret yollarının seviyesi ile artmayan) ile değiştirdiğimizi de belirtmekte fayda var.

Peki, ticaret yollarının büyümesini, daralmasını veya değişmeden kalmasını etkileyen piyasa koşulları nelerdir? Eh, en önemli faktör kârlılıktır. Bir ticaret yolu, ihracat pazarında ucuz olan malları alıp ithalat pazarında daha yüksek fiyata satarak para kazanır ancak mevcut piyasa fiyatına bakmak kadar basit değildir. Bunun yerine, her ticaret yolunun, iki pazardaki malların ticaret öncesi ve ticaret sonrası fiyatları arasındaki farka göre hesaplanan bir alış fiyatı ve satış fiyatı vardır.

Deniz ticaret yollarını idame edebilmek için konvoylara ihtiyacınız olacak. Tedarik ağınız, konvoy üretiminin olmaması veya nakliye hatlarınıza yapılan saldırılar nedeniyle baskı altındaysa, ticaret yollarınız zamanla daralmaya başlayacaktır.

Şimdiden kafanız mı karıştı? Açıklamak için, örnek olarak Brezilya’dan İngiltere’ye Odun ithalat yolunu ele alacağım. İhracat (Brezilya) pazarındaki alım fiyatını elde etmek için, önce odun ihraç veya ithal eden ticaret yolları olmasaydı, yani iç piyasadaki fiyat sadece yerel arz ve talepten ayarlansaydı, o pazardaki Odunun fiyatının ne olacağını hesaplıyoruz. Kafadan bir sayı uyduralım ve Odunun Brezilya’daki ticaret öncesi fiyatının 10 (oldukça düşük bir fiyat) ve Odunun Brezilya’daki ticaret sonrası fiyatının 20 (oldukça ortalama bir fiyat) olduğunu söyleyelim. Satın alma fiyatını elde etmek için, sadece bu iki fiyat arasındaki orta noktayı hesaplıyoruz, yani 15. Bu, ticaret rotamızın ihraç ettikleri her bir Odun birimi için ortalama olarak 15 sterlin ödediğini varsaydığımız anlamına geliyor. Aynı hesaplama daha sonra İngiliz pazarında, keyfi olarak 25 sterlin olarak belirleyeceğim satış fiyatını elde etmek için yapılır. Teoriyi öğrendikten sonra uygulanacak matematik artık yeterince basit olmalıdır. Brezilya’dan İngiltere’ye ithal edilen her bir Odun birimi, Ticaret Merkezi için 10 sterlin kâr getiriyor.

Bir ticaret yolunun büyüyeceğine ya da küçüleceğine dair pek çok faktör var ama neyse ki hepsini ezbere bilmek zorunda değilsiniz çünkü seviye tahmini, ipucu penceresinde sizin yerinize hesaplamaları yapılmış bir biçimde olacak!

Tabii Gümrük Vergileri olmasaydı hesap bu kadar basit olurdu. Gümrük Vergileri, ticaret yolunun her iki ucunda da toplanır, ihracatçı pazar İhracat vergilerini, ithalatçı pazar ise İthalat vergilerini toplar. Yeni sistemde Gümrük Vergileri, piyasa fiyatından ziyade malların taban fiyatına göre hesaplandığından, son derece etkili bir ticaret engeli olabilir. Bunun anlamı, Odun İthalat vergisi %25 ise, bu İthalat vergisi her zaman 5 sterlin olacaktır.

Ekonomi diplomanız varsa veya benim aşırı karmaşık açıklamalarımı takip etme konusunda şaşırtıcı derecede iyiyseniz, Gümrük Vergilerinin taban fiyatına göre ayarlamanın bu vergileri daha etkili bir ticaret engeli haline getirmesinin nedenini zaten anlamışsınızdır. Yani bu durum, yüksek hacimli, birim başına düşük gelirli rotaları orantısız bir şekilde etkiliyor. Yukarıdaki Odun rotası örneğimiz için, 5 sterlinlik bir Gümrük Vergisi, kârda tam %50’lik bir azalma anlamına gelir ve rota büyüdükçe ve satın alma ve satış fiyatı arasındaki fark küçülür. Gümrük Vergileri yüzünden Ticaret Merkezlerinde çalışan nüfuslar artık kâr elde edemeyeceği zaman ticaret yolunun seviyesini artırmayı durdurabilir ve artık zarar etmeye başladılarsa kâr etmek için seviyeyi düşürebilirler.

Ticaret Yollarının asla 1 seviyesinin altına düşmeyeceğini ve bu nedenle zararına olsa bile her zaman az sayıda malın ticaretini yapacağını belirtmekte fayda var, böylece örneğin her zaman küçük bir miktar silah veya gemi ithal edebilirsiniz. Ticaret Merkezinin zararını telafi etmek için daha kârlı başka yolunuz yoksa ve Ticaret Merkezini sübvanse etmeye istekli olduğunuzu varsayarsak, böyle bir şey yapabilirsiniz.

Peki öyleyse, ticaretle etkileşim kurmanın tek yolu ticaret yolları oluşturmak ve kendi işlerini yapmalarına izin vermek mi? Hayır. Rotaları manuel olarak ayarlama ihtiyacını ortadan kaldırdığımız için bu, artık pazarlar arasındaki mal akışını manipüle etmenin daha dolaylı yollarına vurgu yapabileceğimiz anlamına geliyor. Bunlar arasında Ticaret Anlaşmalarının güçlendirilmesi (ki artık iki ülke arasındaki tüm ticaret yollarından hem bürokrasi maliyetini hem de Gümrük Vergilerini kaldırıyor) ve pazarınızdan uzak tutmak istediğiniz ülkelere Ambargo koyma etkileşiminin eklenmesi yer alıyor.

Meksika, pazarlarındaki Amerikan müdahalesinden bıktı. Şimdi Ambargo zamanı!

Ancak, ticareti kontrol etmek için eklediğimiz muhtemelen en önemli araç Pazar Malları Politikaları’dır. Pazarınızdaki her bir mal için ayrı ayrı ayarlayabileceğiniz bu tür 3 politika vardır:

• Yurtiçi Arzın Korunması: Bu pazar malı politikası, ithalat vergilerini kaldırır ve ihracat vergilerini artırır, ülkeleri bu maldan daha fazlasını sizin pazarınızda satmaya teşvik eder ve onları sizden başka yere ihraç etmekten caydırır. Bu, iç pazarınızdaki fiyatı korumak istiyorsanız faydalı olabilir. Örneğin limanlarınızın giderlerini düşük tutmak için Konvoy fiyatlarını düşük tutmak istemek gibi.
• İhracatı Teşvik Edin: Adından da açıkça anlaşılacağı gibi, bu pazar malı politikası, ihracat vergilerini kaldırır ve ithalat vergilerini artırır. Bu, örneğin Mobilya Endüstrinizin kârını artırmak istiyorsanız,  Mobilya fiyatını yükseltmek için son derece yararlıdır.
• Öncelik Yok: Bu, hem İthalat hem de İhracat Vergilerini Ticaret yasalarınız tarafından belirlenen temel çizgide belirleyen varsayılan piyasa malı politikasıdır. Size bu temelin ne olabileceğine dair birkaç örnek vermek gerekirse, Merkantilizm altında genel olarak daha düşük ihracat vergilerine ve daha yüksek ithalat vergilerine sahipsiniz, Serbest Ticaret ise tüm tarifeleri tamamen kaldırıyor.

Ticaretteki değişiklikler hakkında söylenecek şeyler bu kadar. Genel olarak, yaptığımız değişikliklerden ve eski %100 manuel sisteme kıyasla oynamanın ne kadar iyi hissettirdiğinden oldukça memnunuz. Gelecek hafta Başarımlar’dan bahsedeceğiz!