Victoria 3 geliştirici günlüklerinde bu hafta siyasi hareketlere dair bilgiler veriliyor.

Victoria 3 için kaleme alınmış bir başka geliştirici günlüğüne daha hoş geldiniz. Bugün sizlere Victoria 3’teki siyasi hareketleri tanıtacağız. 6. geliştirici günlüğünde, siyasi haklarından mahrum edilmiş Nüfusların da reform için baskı yapabileceklerinden bahsetmiştik. Siyasi Hareketler tam anlamıyla oyundaki rolü bu olmasa da, bunu mümkün kılan unsurlardan birisi.

Peki Siyasi Hareketler nedir? Basitçe özetlemek gerekirse, Siyasi Hareketler bir değişimi arzulayan veya yaşanmakta olan değişimleri arzulamayan Nüfusların taleplerini hükümete iletmesini sağlar. Siyasi Hareketler her zaman spesifik bir yasayı hedef alırlar ve üç kategoriye ayrılırlar:

1. Önleyici Hareketler: Bu siyasi hareket türü, bir yasayı geçirmek için yeterli muhalefete ulaşıldığında bunu önleme amacıyla oluşabilir. Örneğin, Büyük Britanya’da Monarşi’nin kaldırılıp yerine Cumhuriyet’in ilan edilmesi gündemdeyse, Nüfuslar Monarşiyi muhafaza etme gayesiyle bir siyasi hareket başlatabilirler.
2. Yasalaştırıcı Hareketler:Bu siyasi hareket türü, spesifik bir yasanın çıkarılması için yeterli desteğe sahip olunduğunda oluşabilir. Örneğin siyasi olarak aktif ve okuryazar oranı yüksek bir işçi sınıfına sahipseniz, bu işçiler asgari ücret yasasının çıkarılması adına bir siyasi hareket oluşturabilirler.
3. Geri Getirici Hareketler: Bu siyasi hareket türü Önleyici Hareketlerle aynı şekilde işlerler ancak daha önce ülkede bulunan bir yasayı geri getirme gayesi güderler. Örneğin Monarşiden Cumhuriyet’e geçmiş Büyük Britanya’da Monarşiyi geri getirmek isteyen Nüfuslar bu türde bir siyasi hareket kuracaktır. Aralarındaki en büyük fark, Geri Getirici Hareketlerin yeni fikirler yerine ‘eski güzel günleri’ ön plana çıkardığı için daha kolay destek bulmasıdır.

Siyasi Hareketlerin tek bir amacı vardır ve bu amaç gerçeğe dönüştüğünde dağılırlar. Ülkedeki etkileri sahip oldukları Destek değerine bağlıdır. Siyasi Hareketler hem Çıkar Gruplarından (hareketi destekleyen siyasi gücü yansıtır) hem de tekil Nüfuslardan (sokaklarda bu hareketi destekleyen kişileri yansıtır) destek görebilir.

Siyasi Hareketler her zaman ilerici olmayabilir. Bir yandan sanayiciler ve aydınlar Prusya’daki oy verme hakkını genişletmek isterken, daha muhafazakar Çıkar Gruplarından oluşan bir koalisyon oy hakkını kısıtlama fikrini destekliyor.

Çıkar Grupları Siyasi Hareketlere sahip oldukları Nüfuz oranında Destek sağlarlar. Nüfuslar ise bizzat sayıları itibariyle etki ederler, bu da Çıkar Grubundan bağımsız olarak bir Siyasi Harekete destek veren basit bir İşçinin, oy hakkına sahip ayrıcalıklı bir Aristokrat ile aynı etkiye sahip olduğu anlamına gelir.

Bir diğer tabirle Siyasi Güç, Siyasi Hareketler için oldukça önemli olsa da (Çıkar Gruplarının destekledikleri yasaya yönelik Siyasi Hareketlere destek vermesi üzerinden), bir Siyasi Hareket hiçbir Çıkar Grubunun desteği olmadan da kurulabilir. Güç sahibi hiçbir zümre işçi haklarını umursamasa dahi, sokakları dolduran işçiler kendileri lehine olacak bir değişimin gerçekleşmesini sağlayabilirler.

Bir Siyasi Hareketi hangi Çıkar Grubunun destekleyeceği veya desteklemeyeceği (yasalaştırıcı/geri getirici için) mevzubahis yasaya olan bakış açılarına veya (önleyici için) mevcut değişimi onaylayıp onaylamadıklarına bağlıdır. Hükümete karşı yüksek onay oranına sahip Çıkar Grupları Siyasi Hareketleri desteklemezler ancak Hükümette yer alan Çıkar Grupları eylemlerinizden memnun olmadıkları takdirde daha farklı şekillerde üzerinizde baskı kurabilirler.

Öte yandan Nüfuslar daha komplikedir. Bir Siyasi Hareketi kendi siyasi görüşleriyle uyuşması durumunda destekleyebilecekleri gibi (yani tercih ettikleri Çıkar Grubu bu hareketi destekliyorsa), hareketin başarılı olmasının faydalarına olacağını görmeleri sebebiyle de destekleyebilirler (örneğin ayrımcılığa maruz kalan bir Nüfus, ona daha çok hak tanıyacak siyasi hareketi destekleyebilir.)

Gerici Kelle Vergisini kaldırmayı amaçlayan Siyasi Hareket şu anda İşçi Sendikası ve onlara sempati duyan Nüfuslar tarafından destekleniyor.

Bir Siyasi Hareketin sahip olduğu Destek değeri yasama üzerinde 2 ana etkiye sahiptir, bunlardan birincisi bir yasanın başarılı bir şekilde çıkarılabilme şansını etkiler (yasalaştırıcı/geri getirici hareketler mevzubahis yasayı çıkartma şansını arttırırken, önleyici hareketler mevzubahis yasanın çıkma şansını azaltır). Yasalaştırıcı/Geri Getirici Harekete sahip olmak hükümetteki hiçbir Çıkar Grubu desteklemese dahi ülkeyi mevzubahis yasayı çıkartabilir hale getirir.

Peki ya bu hareketlerin taleplerine boyun eğmek gibi bir niyetiniz yoksa? İşte o noktada Siyasi Hareketin Radikalizm değeri devreye giriyor. Radikalizm, Siyasi Hareketi destekleyen Radikal Nüfus sayısına ve kızgın Çıkar Gruplarının Nüfuz seviyesine göre hesaplanıyor. Düşük Radikalizm değerine sahip Hareketler amaçlarını barışçıl yollarla gerçekleştirmek isterken, yüksek Radikalizme sahip olunması durumunda Devrim başlatmak gibi daha aşırı yöntemler tercih edebiliyorlar (Devrimden gelecekteki bir günlükte daha ayrıntılı bir şekilde bahsedeceğiz.)

Monarşiyi devirip yerine Cumhuriyet ilan etmek 1836 İsveç’inde pek de popüler bir fikir değil. Muhalefet hem güçlü, hem de radikal. Eğer hükümet geri adım atmazsa iç savaş kaçınılmaz.

Barışçıl her hareket radikalleşecek diye bir kaide yok, kimi hareketler hedeflerini yerine getirmeden dağılabilirler ancak halkınızın önemli bir kısmının taleplerini görmezden gelmeniz kendi içerisinde çeşitli riskler barındırır.

Siyasi Hareketlerin Radikalizm değerinden bahsederken oynadıkları önemli rol sebebiyle Radikal Nüfuslardan bahsettim, bu noktada Radikal Nüfuslardan ve onların zıttı olan Sadakatçi Nüfuslardan bahsetmek isterim. İlk olarak, Radikaller ve Sadakatçiler Çıkar Grupları ile benzer bir şekilde işliyorlar, Nüfusların tümünü değil, Nüfuslar içerisindeki tekil kişileri barındırıyorlar.

Oyuna Fransa ile başlayıp vergileri olabildiğince arttırıp ve kamu ile askeriyenin maaşlarını azaltmak Radikalleşmenin artmasıyla sonuçlanacaktır.

Radikaller hükümete ve ülkenin siyasi yapısına karşı olan güvenlerini yitirmiş, isteklerini ne şekilde olursa olsun gerçekleştirmek isteyen Nüfuslardır. Sadakatçiler ise ülkenin bekası uğruna sahip oldukları siyasi görüşleri ve hedeflerini bir kenara bırakmaya razı olan Nüfuslardır. Nüfusların Radikal veya Sadakatçi olabilmesinin birden fazla yolu vardır, bunların kısmını aşağıda inceleyebilirsiniz:

• Maddi hayat standartlarında artış yaşayan Nüfuslar daha sadık olurlar.
• Maddi hayat standartlarında düşüş yaşayan Nüfuslar daha radikal olurlar.
• Hayat Standartı minimum beklentisinin altında olan Nüfuslar zaman içerisinde radikalleşirler.
• Okuryazar olup, toplumda ayrımcılığa maruz kalan Nüfuslar zaman içerisinde radikalleşirler.
• Talepleri görmezden gelinen Siyasi Harekete mensup Nüfuslar zaman içerisinde radikalleşirler.
• Talepleri gerçekleştirilmiş bir Siyasi Harekete mensup Nüfuslar zaman içerisinde daha sadık olurlar.

Radikaller ve Sadakatçiler birçok yönden birbirlerinin zıt işleve sahiptir. Örneğin Radikallerin Siyasi Hareketlere katılma ve bu hareketleri başlatma ihtimali daha yüksektir (aynı zamanda mevzubahis hareketi radikalleştirme ihtimalleri de), öte yandan Sadakatçiler katiyen Siyasi Hareketlere katılmazlar. Sadakatçiler Çıkar Gruplarına dahil olmaları durumunda bu Çıkar Grubunu daha mutlu hale getirirken, Radikaller onları daha mutsuz hale getirecektir. Ülkede siyasi eylemciliği ve hedeflerinize muhalif hareketleri bastırmanın en önemli yolu, Nüfuslarınızın Hayat Standartını yüksek tutmaktır. Ancak unutmayın, oyunun bir noktasında refah seviyesi yüksek bir ülkeye sahip olmanız, oyunun sonuna kadar herkesin attığınız adımlara sıcak bakacağı anlamına gelmez.

Nüfuslar ölene dek Radikal veya Sadakatçi olarak kalırlar veya benzer etkiler neticesinde statü değiştirebilirler (Sadakatçi Nüfus, maddi hayat standartının düşmesi durumunda Sadakatçi olmayı bırakabilir.) Oyunda nesiller yerlerini sonraki nesillere bıraktıkça, nüfusun daha az kesiminin 30 yıl evvel yaptığınız güzel işleri hatırladığını görürsünüz. Bunun yerine bu insanlar son zamanlarda yaptığınız işlere odaklanmayı tercih eder.

Bugünlük bizden bu kadar, önümüzdeki hafta 19. yüzyıl için çok önemli bir meseleden, kölelikten bahsedeceğiz.