Total War geliştirici günlüklerinde bu yazıda Total War oyunlarında metin yazarlığı yapmış iki isimle söyleşi yapılıyor.
Fragmanlardaki seslendirmelerden oyunda karşınıza çıkan pencerelere kadar metin yazarlığının izlerine Total War oyunlarının her köşesinde rastlayabilirsiniz. Yazar ekibi Total War oyunlarının hayat bulmasında çok önemli bir role sahip ve bu role dair bilgi almanın en güzel yolu sözü onlara bırakmak.
Total War: THREE KINGDOMS başta olmak üzere birçok diğer Total War oyunlarında çalışmış Pete Stewart ve Dion Lay ile gerçekleştirdiğimiz bu söyleşide yazar ekibine nasıl katıldıklarından Total War oyunlarında çalışmanın ne gibi farklılıklara sahip olduğuna kadar birçok konuya değindik.
İlk olarak kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Pete Stewart: Merhaba ben Pete Stewart, Creative Assembly’de Total War: Three Kingdoms’ta yazar olarak görev alıyorum. ROME II’den bu yana farklı Total War oyunlarında görev aldım.
Dion Lay: Selam ben Dion Lay, CA’da yazar şefiyim. CA’da çok uzun bir süredir bulunuyorum ve farklı Total War oyunlarında, Alien: Isolation ve Halo Wars 2’de yazarlık yaptım.
Oyun dünyasıyla tanışmanız nasıl oldu?
Pete Stewart: Çok genç yaştan bu yana oyunlarla kardeşimin Mega Drive’ı sağolsun bir yakınlığa sahibim. Siyah beyaz ekranda Sonic the Hedgehog oynardım, daha sonraları Final Fantasy VIII ile asıl oyun dünyasına giriş yaptığımı söyleyebilirim ancak benim için her şeyin başlangıcı tek renkli Sonic oyunlarıydı.
Dion Lay: Üvey babam evin giderlerini azaltması için 48k ZX Spectrum satın almıştı (işe yaramadı), kardeşimle ben bilgisayarı ele geçirip oyunlar oynardık. Para biriktirerek Hit Squad koleksiyonunu aldığımızı hatırlıyorum. Ocean: Robocop, R-Type, Double Dragon ve Operation: Wolf çok sağlam oyunlardı.
Oyunlarda yazarlık yapmaya nasıl başladınız?
Pete Stewart: Mezun olduktan sonra bir süre çeşitli işlerde çalıştım, ardından CA’da çalışan bir arkadaşım sayesinde CA’da QA (Kalite Kontrol) ekibinde görev aldım. Zaman içerisinde QA ekibinin yanı sıra ikincil olarak yazarlık yapmaya başladım ve bu esnada diğer yazarlarla tanıştım. Bir süre sonra tam zamanlı yazarlık pozisyonu açılınca oraya geçtim.
Dion Lay: CA çok daha küçük bir firmayken QA departmanında görev alıyordum. Bu sebeple diğer geliştiricilere yardım etme/sinir etme gibi bir fırsata sahiptim, bu esnada SPARTAN: Total Warrior için bir NPC diyaloğu kaleme aldım (sanıyorum yazdıklarımın tamamı oyuna eklendi?) Ardından Total War yazım testini geçip yazar ekibine katıldım ve ilk olarak EMPIRE: Total War’da çalıştım. Çok şanslı olduğumu söyleyebilirim keza tüm eğitimim güzel sanatlar, etkileşimli sanat ve grafik üzerine ancak bir anda kendimi hiç beklemediğim bir yerde buldum.
Tipik bir iş gününüz nasıl geçiyor?
Pete Stewart: Farklı ihtimaller var, açıkçası burada tipik olan değişiklik. Her şeye rağmen bir şeyden emin olabilirsiniz ki o da tasarım toplantıları arasında kapsamlı bir yazım çalışmaları ve ekipte farklı görevlerde bulunan kişilerle sürekli bir etkileşimin olduğu. Yazım işinin sanki birinin bir odaya kapanarak yaptığı bir iş gibi olduğuna yönelik bir kanı var ancak tam tersi herkesin fikirler öne sürebildiği bir süreçten bahsediyoruz.
Dion Lay: Hikaye anlatımına dair hoşuma giden şeylerden birisi görevin farklılığı neticesinde birbirine benzeyen günlerin pek olmaması. Her projenin farklı bir hikaye ihtiyacı söz konusu, dolayısıyla kimi zaman bir hikaye kaleme alırken, öbür gün tasarım belgesi, bir başka gün duyuru kaleme alabiliyorum.
Total War oyunlarında yazarlık yapmayı diğer oyunlara nazaran farklı kılan şey nedir?
Pete Stewart: Total War için yazmak çok daha kapsamlı bir olay, fragmandan tutun da geçiş ekranlarına, diyaloglardan bağırışlara, tarihsel anlatılardan özelliklere muhatap olacağınız çok sayıda farklı içerik türü var. Bu da hiçbir zaman tek bir yazım türüne yoğunlaşarak diğerlerinde paslanmamamızı sağlıyor. Tabii tahmin edebileceğiniz gibi Total War’da çok sayıda kelime var, yanlış hatırlamıyorsam THREE KINGDOMS’ta yarım milyon kelime vardı, dolayısıyla ekip adına büyük bir efordan bahsediyoruz.
Dion Lay: Total War’ın kendisine has bir yazım stili var, bizim işimiz oyunun kendisine has dünyasını, karakterlerini ve zaman dilimini en iyi bir biçimde yansıtmaya çalışmak. Başlangıçta elimizde sağlam bir temel var, ancak daha fazla zaman harcadıkça bunu yansıtabileceğimiz yeni yollar bulabiliyoruz böylelikle yine Total War oyunu gibi hissettiriyor, ancak aynı zamanda yeni ve taze bir his.
Böylesi zengin bir tarihe odaklanan bir oyun için yazarlık yapmak nasıldı?
Pete Stewart: Zor, ancak eğlenceli bir zorluk. Diğer Total War oyunlarından farklı olarak elimizdeki 2 kaynak Üç Krallığın Hikayesi ve Kayıtları bu oyun için olağanüstü bir öneme sahip, bu iki kaynak birçok noktada birbirine bağlı gitse de, tarihe de sadık da kalarak anlatılabilecek çok güzel hikayeler sunuyor. Serüvenin hikayeleri büyük oranda binlerce yıl boyunca ağızdan ağıza aktarılmış hikayeler, bu kapsamda her ne kadar birçoğu gerçeklikten sapmış olsa da mitolojiler üzerinden bir bakıma o dönemin “gerçeğini” yansıtmış oluyoruz bu da oldukça heyecan verici bir iş.
Dion Lay: İnsanların zaten bilip sevgi beslediği bir materyal üzerinde çalışmak kesinlikle heyecan vericiydi ve sadece tarihsellik üzerinden değil serüven üzerinden ele almamızdan da oldukça mutluyum. Total War: THREE KINGDOMS’ta hikayeden olabildiğince faydalanmış durumdayız, çizebileceğimiz bu kadar çok sayıda ikonik karakter olması bize müthiş bir materyal fırsatı sundu.
Total War: THREE KINGDOMS üzerinde çalışmanın ne gibi zorlukları vardı?
Pete Stewart: İki farklı ana kaynak üzerinden çalışmak heyecanlı olduğu kadar zorlayıcı da bir durum, çünkü daha önceden yaptığımız bir şey değildi ve neyin doğru olduğu konusunda kimi zaman eğlenceli sıkıntılarla karşılaşabildik. Neyse ki bu ayrımı çoğu zaman kolay bir biçimde yapabiliyoruz dolayısıyla çok da problem olmadı.
Dion Lay: Bence en zor olan olabildiğince fazla içerik ve karakter oluştururken oynanış gereksinimlerini de dengelemekti. Böylesi bir materyal zenginliğiniz olduğu vakit her şeyi eklemek istiyorsunuz, dolayısıyla bir yerden sonra kendinizi “turu sonlandır” butonu hakkında roman yazarken bulabiliyorsunuz.
Başından sonuna kadar THREE KINGDOMS’un yazım süreci nasıldı?
Pete Stewart: Karışık! Total War oyunları üzerindeki çalışmam her zaman geniş kapsamlı bir araştırmayla, dönemin tarihinin ve mitolojisinin içine iyi girdiğimi hissetmeye çalışmakla başlıyor. Tahmin edebileceğiniz üzere Üç Krallığın Serüveni için bu oldukça ağır bir işti. Neyin ne olduğunu az çok kavradıktan sonra iş başına geçiyoruz, tasarımcılarla birlikte farklı unsurlara dair belirledikleri vizyon çerçevesinde tasarım ve yazım işlerinin en iyi biçimde harmanlandığı işler ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda ses ekibiyle birlikte de işler yapıp karakterlerin neler söyleyeceğini belirliyoruz. Ardından geriye kalan şey yazmak. Bitene kadar yazmak. Bittiğinde test yapıyoruz, ufak değişikliklerde bulunuyoruz, gerekirse yeniden yazıyoruz, tekrar test yapıyoruz, sonra tekrar… [Ses yavaş yavaş uzaklaşır]
Dion Lay: Projeye tam teşkilatlı çalışma başladıktan sonra katıldım dolayısıyla Pete ben katıldığımda oldukça iyi bir iş çıkartıyordu, bu da benim işimi oldukça kolaylaştırdı diyebilirim. Benim için işin süreci oldukça basit, tasarımcılarla konuşup ne istediklerini anlamak, ardından çeşitli ilerlemeler katedip, bu ilerlemelerin ardından farklı bir göreve geçmek. Her zaman eş zamanlı olarak birden fazla alanda ilerlemeye çalışıyorum böylelikle aynı yazıya geri döndüğüm vakit daha taze bir bakış açısına sahip olabiliyorum, bu da değişmesi gereken şeyleri daha net görebilmemi sağlıyor. Aynı zamanda Total War’ın kendi içerisinde bir yazar ekibi var dolayısıyla birlikte karşılıklı olarak yorumlarda bulup, genel çalışmanın benzer bir notada olduğundan emin oluyoruz, tabii en önemlisi birlikte oyuna çeşitli kelime oyunları da ekliyoruz.
Favori THREE KINGDOMS karakteriniz hangisi, neden?
Pete Stewart: Kesinlikle Zhuge Liang, neden olduğundan bahsetmeme gerek yoktur diye düşünüyorum.
Dion Lay: Dong Zhuo, çünkü onla alakalı şeyleri yazmak çok eğlenceliydi.
THREE KINGDOMS’ta en çok gurur duyduğunuz eseriniz nedir?
Pete Stewart: Dinamik diyalog sistemleri, yani generallerin konuşmaları ve muharebe konuşmaları. Daha genel bakarsak oyunun geçmişe bakıştan ziyade anı yaşatan yapısını sağlayabilmek önemli. Ekipteki herkesin bu konuda payı büyük.
Dion Lay: Favori işim diyalog yazmak ancak THREE KINGDOMS’a kadar hiçbir Total War oyununda daha önce diyalog yazmamıştım. Ekibe katıldığımda diyalogların büyük bir kısmı Pete tarafından yazılmıştı ancak senaryo haritasında ve diplomaside diyalogları yazma fırsatı edindim. Bunların yanı sıra belki ikilemler en çok gurur duyduğum iş olabilir.
Bu zamana kadar hiçbir oyuna gizlice ilginç eklemelerde bulundunuz mu?
Pete Stewart: Oyuna çeşitli şarkı sözleri, meme’ler ve kelime oyunları eklemiş olabiliriz…
Dion Lay: Alien: Isolation ve Halo Wars 2’nin kendi içerisinde bu tarz çok örnek vardı dolayısıyla gizlice yapmamıza gerek kalmadı. Alien’de Elm Sokağına dair bir referans eklemiştim, Halo Wars 2’de bir karakter her şeyi bilen bir varlık tarafından izlendiği hissine kapılıyordu. Aynı zamanda bir başka yazar, Will Porter, Alien: Isolation’un başlangıcına bir Total War referansı eklemişti.
Total War: THREE KINGDOMS’u es geçersek, favori Total War oyununuz hangisi?
Pete Stewart: FALL OF THE SAMURAI veya NAPOLEON. Japon tarihine ilgi duyuyorum, bu sebeple SHOGUN 2 ve FALL OF THE SAMURAI benim için çok ilgi çekici bir periyodu konu alıyor. Total War’ın bu periyodu oyuna aktarış biçimi yıllar sonra bile geri dönüldüğünde oyunun çok eğlenceli olmasını sağlıyor.
Dion Lay: SHOGUN 2 – hem üzerinde çalışırken hem de oynarken. Öncesinde EMPIRE ve NAPOLEON için de yazarlık yapmıştım dolayısıyla işe iyice alışmıştım diyebilirim. Dönemin yapısı ve sunduğu oynanış hoşuma gittiği için sürekli geri dönüp oynadığım bir oyun oldu. Her şeyden öte Kate Jarett ile haikularının bulunduğu yükleme ekranlarını yazmak çok keyifliydi.
Oyunlarda yazarlık yapmanın en önemli kısmı nedir?
Pete Stewart: Zor bir soru, bana kalırsa netlik. Hangi tarzda yazıyorsanız yazın ne dediğiniz anlaşılabilir olmalı.
Dion Lay: Oyunun anlatılan unsurdan beklentisi, bu anlatılan şey oyunun önemli bir parçası mı yoksa oynanışı mı destekliyor? Yazdığınız şeyin tam olarak ne görevi gördüğünü bilmek önem taşıyor.
Kusursuz bir oyun yazarlığı diyince aklınıza gelen oyun hangisi?
Pete Stewart: THREE KINGDOMS diyebiliyor muyum? Tabii ki öne çıkan oyunlar The Last of Us tarzı oyunlar ancak son zamanlarda oynadığım oyunlar arasında Spider-Man’i beğendim, hikaye çok iyi oluşturulmuştu.
Dion Lay: Karakterleri, diyalogları ve dünyası yönüyle Bioshock diyebilirim. Gone Home da oldukça duygusal bir oyundu. Papers, Please insanı bir anda ortada bırakabilen bir oyun, Sunless Sea aynı şekilde mükemmel bir dünyaya sahip.
Yazdığınız en sıradışı şey neydi?
Pete Stewart: WARHAMMER II’deki bazı ezoterik görev ve diyalogları olabilir. Skaven ve Lizardmenlerde kimi zaman karanlık hikayeler olabiliyor. Sıkıntı olan şey sürekli bu tarz yazılar yazdığınızda bir yerden sonra normal gelebiliyor ve nerede sizin sona erip Skaven’in devreye girdiğini bilemeyebiliyorsunuz…
Dion Lay: Halo Wars 2’deki grunt karakterlerinin diyalogları olabilir. Özellikle hiçbir şey yapmadıkları zamanlarda kısa süre içerisinde oldukça eğlenceli şeyler söyleyebiliyorlar. Eklentilerden birinde YOKEDİCİ Yapyap’ı ekleyince işler iyice farklı bir boyuta geçmişti.
Total War’ın dışında hangi oyunları oynuyorsunuz?
Pete Stewart: Farklı türlerde oyunlar oynasam da genellikle strateji oyunlarının yeri ayrı diyebilirim. Son zamanlarda Monster Hunter’a geri döndüm, aynı zamanda Final Fantasy XIV oynuyorum. Son zamanlarda ilgimi çeken oyunlardan birisi We. The Revolution.
Dion Lay: Doğal olarak hikaye tabanlı oyunlardan hoşlanıyorum. Birkaç haftada bitirilebilecek iyi oluşturulmuş ancak lineer bir oynanışı olan oyunlar ilgimi çekiyor. Buna rağmen Fallout 3 için bir belge eşliğinde farklı kayıtlar oluşturarak tüm başarımları kazanma denemelerim oldu. Öte yandan Cuphead, Burnout: Paradise ve son zamanlarda Tesla vs Lovecraft gibi hızlı arcade-vari oyunlar hoşuma gidiyor.
Oyun yazarlığına ilgi duyanlar için ne önerirsiniz?
Pete Stewart: Bu çok büyük bir soru ancak kısa bir cevap verebilirim: yazmak. Tecrübenin elbette faydaları var ancak en önemli şey gösterebileceğimiz sağlam materyallerimizin olması. Yazın, okuyun, oyunlar oynayın, filmler izleyin, kendi maceralarınızı oluşturun. Ardından şansınızı deneyin.
Dion Lay: Ne türde olursa olsun yazım stilinizi geliştirmeye çalışın, kitaplar okuyup filmler izleyerek yeni ilhamlar edinmeye çalışın. Oyun oynadığınızda sadece diyaloglara ve yazılara değil, aynı zamanda oyunun atmosferine bakıp hikayenin nerede anlatıldığını ve ne olsaydı daha etkili bir biçimde bu hikayenin anlatılabileceğini düşünün – belki yükleme ekranına ufak bir ekleme yapılabilir örneğin.
Vakit ayırdığınız için teşekkürler, herhangi bir son söz?
Pete Stewart: Oyunlardaki yazıları okuyun, üstünde çok uğraştık!
Dion Lay: [Kendime Not: Yazar bir robot bulup akıllıca bir son söz yazdırmam, ardından kanıtları gizlemek için robotu yok etmem lazım.]