İmparatorluğun sınırları kuzeydeki Pençe Denizinden güneyde yükselen Kara Dağlara kadar uzanır. Bu iki coğrafya arasında izole konumda bulunan İmparatorluğu çok sayıda zengin şehir oluşturur. Bu şehirlerde yetenekli sanatçılar ve ikna kabiliyeti takdire şayan tüccarlar görevlerini yaparken cesur askerler ve asiller İmparatorluğun geleceği hakkında söz sahibi olurlar.
Bu tozpembe iluzyonun altında İmparatorluk cahil ve batıl inançlara sahip bir topluma sahip. Korku içerisinde yaşayan çiftçiler kara büyüleri kendilerinden uzak tutmak için çeşitli tılsımlar taşıyorlar. Zengin kesimin ise başı hırsız ve haydutlarla belada. İnsan psikolojisinin her türlüsü İmparatorluk içerisinde yer alıyor ve yolda yürüyen her asil için yakın bir yerlerde onu öldürme planları yapan bir haydut mevcut.