A Total War Saga: Thrones of Britannia geliştirici ekibinin başı Jack Lusted’ın yazacağı bloglarının ilkine hoş geldiniz. Bu bloglarda Jack, oyunun tasarımı ve oyunda nasıl bir yol izleneceği hakkında alınan başlıca kararlardan bahsedecek. Bunun ilk blog olmasından dolayı bu çağın tarihini bilenlerin aklına gelecek ilk sorudan başlamamızın daha iyi olacağını düşündük.
Peki Jack, neden MS 878?
Viking Britanyası hakkında aslında aklınıza iki farklı tarih gelir:
- MS 793: Lindisfarne manastırına yapılan ilk büyük Viking akını.
- MS 865: Büyük Viking Ordusu olarak da bilinen ve efsanevi Viking Ragnar Lodbrok’un oğullarının liderliğinde olduğu sanılan Büyük Kafir Ordusu’nun İngiltere’ye gelişi.
Bunların ikisi de Vikinglerin farklı dönemlerinin başlangıcı olarak görülüyor. İlki, Britanya ve İrlanda kıyılarının sürekli olarak yağmalanmasına neden oluyor, ikincisi de birçok savaştan sonra Vikinglerin nihayet İngiltere’ye yerleşmelerine. Ancak, bunların ikisi de bir anlamda birer başlangıç ve sonunda ne olduğu da o kadar ilginç.
Total War: ATTILA ve Total War: WARHAMMER oyunlarının ikisi de yağmacı güçlerin geniş istilalarını içeriyor, ama daha sonra ne olduğuna pek girmiyor. İstiladan sonra neler oluyor? Ülkeler ve insanlar kendileri toparlayıp, karşılaştıkları yeni gerçekliğe nasıl alışıyorlar?
Daha sonra ne olduğu, bana göre, istilanın kendisinden bile daha etkileyici ve ilgi çekici. Çünkü asıl sonuçlar ve bunların etkileri burada yer alıyor. Farklı kültürler bir araya geldikleri yerlerde nasıl başa çıkıyorlar? Büyük Kafir Ordusu yeniliyor ama savaşlar pek de durmak bilmiyor. Bunlar tarım ve orduları hayatta tutmak için ne anlama geliyor? Daha sonra gelecek olan Viking akıncılar yerleşenler hakkında ne düşünecek, kardeş gibi mi davranacaklar yoksa başka bir hedef gibi mi?
MS 878’de Edington Savaşı’ndan sonra imzalanan Wedmore Anlaşması, bu soruların cevaplarını bulmak için oldukça iyi bir zaman. Büyük Viking Ordusu, Northumbria ve East Anglia gibi eski İngiliz krallıklarının oldukları yerlere ve Mercia’nın doğu kısmına yerleşti. Bu bölgeler daha sonra Danelaw olarak da bilinmeye başlandı. (Danelaw, Dan yasası altında gibi bir anlama geliyor.) Alfred the Great, Vikinglere karşı savaşıp bir krallık kurmuş olsa da bu krallık oldukça zayıf ve birçok İngiliz toprağı hala Viking kontrolü altında.
Galler’de, ülkeyi bir araya toplayan kral Rhodri the Great öldü ve toprakları oğulları arasında paylaştırıldı. Oğulların hepsi babalarının izinde gidip Britonların kralı olmak istiyor ama aynı zamanda yeniden toparlanan bir Wessex ile de uğraşmak zorundalar.
Kuzeyde, İskoçya’da, Gaeller Piktleri yendi ve Alpinid hanedanının iki dalı, Alba olaran bilinen yerin kontrolü için birbirleriyle rekabet içindeler.
Batıda ise topraklar hiç bu kadar bölünmemişti. Gaelli krallıklar ve kıyıda yavaş yavaş belirmeye başlayan Vikingler, İrlanda’yı oluşturuyor.
(Not: Gaeller, Piktler ve Bretonlar gibi bir Kelt halkıdır. Anavatanları İrlanda’dır ve tarihsel olarak bu halka İrlandalı veya İskoç denilmiş olsa da günümüzde bu halk meselesi oldukça karmaşıktır. Bizim Galler dediğimiz ülke de dilimize Latince’den gelir, Fransızcası Pays de Galles’tir. Galler ülkesinde konuşulan Galce, Kelt dil ailesinin Breton grubuna bağlıyken, İrlanda ve İskoçya’da konuşulan diller yine aynı ailenin Gael grubuna bağlıdır.)
Wedmore Anlaşması’ndan sonra oluşan bu kısa barış zamanı bizim için oldukça güzel bir başlangıç noktasıdır çünkü tarihsel bir yol ayrımını temsil eder. Britanya’da tarih, şu anki bildiğimiz şekilde gelişti ama bahsettiğimiz noktada gelecek hiç de kesin değil. Yaşananlar sadece o şekilde yaşandı çünkü o zaman yaşayan insanlar öyle karar verdi. Başka kararlar alınırsa, başka yollar izlenirse ne olur? Thrones of Britannia’da bu seçimleri sizin yapmanızı ve Adalar’ı kimin yöneteceğine karar vermenizi istiyoruz.
Daha sonraki blogda, Thrones of Britannia’nın haritası hakkında konuşacağız. Görüşmek üzere!
