Takas, Bronz ve Muharebeler: Troy ve Bronz Çağı

Troy-and-the-Bronze-Age-Blog-Header-1-1024x230.jpg

Total War Saga: TROY geliştirici günlüklerinde bu yazıda bronz çağına ve muharebelere dair bilgiler veriliyor.

Bir kez daha Total War Saga: TROY’un geliştirişinde perde arkasına bakmanın vakti geldi. Bu sefer Creative Assembly Sofya oyun direktörü Maya Georgieva ve baş oyun tasarımcısı Milcho Vasilev ile TROY’un zaman dilimi, çok kaynaklı ekonomi sistemi ve Bronz çağı muharebelerinden bahsediyor olacağız.

Bronz Çağı

Bronz çağı 2000 yılı aşkın bir süreyi kapsayan, Mısır, Sümer, Babil, Hitit ve Asur gibi kadim medeniyetlerin yükselişini ve düşüşünü barındıran devasa bir zaman dilimi. Tahmin edebileceğiniz üzere bu çağ ismini silahların ve araç gereçlerin kullanımında bronzun kullanılmasından alıyor. Bu dönemde devasa tapınaklarda tanrılara ibadet edilir, krallar büyük kalelerinden ülkelerine hükmederdi. Mısır’daki firavunlar gibi hükümdarların genellikle ilahi bir statüye sahip olduğu düşünülür veya Yunan mitlerinde olduğu gibi en azından köken olarak ilahi bir üstünlüğünün olduğu kabul görürdü.

Minor-Settlement-2-1024x703.jpg

Bu döneme antik Yunanlar Kahramanlar Çağı ismi vermişti ve Yunan Karanlık Çağına sebep olan Bronz Çağı Çöküşü ile sonuçlandı. Bazı araştırmacılar Truva Savaşı hikayesinin dönemin bu çalkantılı havasını yansıttığı kanaatindedir.

Total War Saga: TROY Bronz Çağının sonlarına, Girit’teki Minoalıların yıkılışları sonrasında arkalarında bıraktıkları güç boşluğunun Miken Yunanları tarafından doldurulmaya başlandığı döneme odaklanıyor. Peki Bronz Çağı kültürünün emarelerini oyunda nasıl göreceğiz? Söz Maya’da.

Maya Georgieva :Bu çağ kahramanlar, tanrılar ve canavarlar çağı. Tanrılar genellikle dünyanın bir parçası olarak kabul edilir, doğal olaylar ise onların bir alameti olarak yorumlanırdı.

Minor-Settlement-1-1024x703.jpg

Maya Georgieva :Homeros’un İlyada’sı üzerinde çalışırken aklımızda sürekli tutmamız gereken bir gerçek bu. İlyada’da tanrılar genellikle sanki fiziksel olarak oradalarmış gibi anlatılırken, biraz daha detaya inildiğinde aslında etkilerinin ölümlülerin düşünceleri ve eylemlerinden ibaret olduğu görülebilir. Bu sebeple TROY’da muharebe alanını birbirine katan tanrılar görmeyeceksiniz. Homeros ve onun izleyicileri için bir şeyi aşk için yapmakla Afrodit tarafından emir almak aynı şeydi, ancak biz burada bir çizgi çekiyoruz.

Çoklu Kaynak Ekonomisi

Bronz çağının TROY’da kendisini gösteren unsurlarından bir tanesi çoklu kaynak sistemi.

Maya Georgieva :Modern ekonomimiz paraya o kadar bağlı ki paranın icat edilmediği bir dönemin hayalini bile kuramıyoruz, ancak Bronz çağında para yoktu.

Bronz çağında ticaret takas yoluyla işlerdi ve elbette bronz bu takaslarda önemli bir rol sahibiydi.

Maya Georgieva :Bronz çağında ekonominin en önemli noktalarından birisi tamamen ticarete bağlı olmasıydı. Bunu bronzun madenden çıkartılan bir madde olmaması, bakır ve çinkonun karışımı olmasında da görebiliyoruz. Her ne kadar bakıra birçok yerde rastlamak mümkün olsa da bu durum çinko için geçerli değildi, dolayısıyla şehirlerin bronz elde edebilmeleri için çinko ticareti yapmaları şarttı.

Günümüzde birçok tarihçi meşhur Bronz Çağı Çöküşünün yaşanan uzun savaşlar ve bu savaşların ticaretin zedelenmesi sonucunda meydana geldiğini düşünüyor.

Antik Yunanistan ve Popüler Kültür

Bronz çağından bu kadar bahsedip Antik Yunanistan’dan sözetmemek olmaz, bu coğrafya özellikle popüler kültürde gerçekte olduğundan oldukça farklı yansıtılıyor. Antik çağda Yunanistan genellikle heykellerin ve filozofların diyarı olarak düşünülür, demokrasinin beşiği, Korint miğferli vatandaş-askerlerin gururlu bir biçimde falanks düzenine girerek vatanlarını doğulu istilacılardan kurtarması akla gelir.

İşin doğrusu Geç Dönem Bronz Çağında Mikenler kaba bir sanat anlayışına sahipti ve açık meydanlardan ziyade ondan iri taşlı surlara önem verirdi. Gücü uyguladığı baskıyla elinde tutmaya çalışan krallar ve onların etrafında sarayda gezişen, ağır bronz zırh kuşanıp at arabalarıyla savaşa koşan soylular…

Chariot-Archer-1024x512.jpg

Maya Georgieva :Popüler kültürde Mikenler o kadar farklı yansıtıldılar ki işin gerçeğini açığa çıkartmak bizim için heyecan yaratan bir durum halini aldı. Bu sebeple TROY’da “mitin ardındaki gerçek” yaklaşımını benimsedik, böylelikle birbiriyle zıt bu iki görüntüyü daha net yansıtabiliyoruz: bir yanda arayüze yansıyan klasik sanat, diğer yanda onun altında görünen gerçek Bronz çağı.

TROY’un arayüzünde siyah figür çömleklerden ilham aldık, bu çömlekler erken antik Yunan dönemini çok iyi yansıtıyor. Mitlerin ve destanların nesilden nesile aktarılışı ve bu esnada yaşanan tutarsızlıklar Homeros’un hikayesinin gerçeklikle olan ilişkisiyle uyum yaratıyor. Bu arayüz bir bakıma oyunun görsel olarak mitolojik kalan kısmı.

Troy-Boar-Helmet-1024x512.jpg

Maya Georgieva :TROY’un muharebelerinde ve haritanın açmış olduğunuz kısımlarında ise bu durum tam tersi şekilde, tamamen arkeolojik bulgular hesaba katılarak oluşturulan bir görüntü söz konusu. Buradaki bronz zırhlar, yaban domuzu dişli miğferler, at arabaları ve büyük surlar oyunun gerçek kısmını oluşturuyor.

TROY’da özellikle hem mit hem de gerçek kısmı yanyana koyarak bu ikisi arasındaki bağlantıları ortaya çıkartmayı hedefledik.

Chariots-1024x491.jpg

Bronz Çağ Zırhları ve Silahları

Her Total War oyununda olduğu gibi, TROY’da da oyunun dönemindeki silahlar ve zırhlar özenle inceleniyor.

Demirden farklı olarak bronz dayanıklı bir madde, bu sebeple birçok arkeolojik kazıda bronz çağından kalma silahlara ve zırhlara rastlanabiliyor. Bronz çağının en sık rastlanan silahı açık arayla mızrak olsa da, kılıçlar, baltalar ve hatta bronz uçlu sopaların açığa çıkarıldığı oldu. Bunlarla birlikte cirit ve ok kullanımına dair emarelere rastlansa da bu dönemde sapan kullanımı çok daha yaygın, ok kullanımı ise henüz yeni yeni oturmaya başlamıştı.

Bu sebeple savaşçılar meşhur Dendra Zırhı gibi fazlasıyla ağır, bronzdan yapılma zırhlar kuşanırlardı, bu zırhları kimi zaman yaban domuzu dişi gibi sıradışı materyallerle süslerlerdi.

Troy-Ach-Armour-1024x512.jpg

Kalkanlar genellikle deriden veya diğer dayanıksız maddelerden yapılsa da, bu dönemde bronzdan kalkan yapıldığına dair buluntulara da rastlanmıştır. Büyüklük bakımından ele alındığında Bronz çağının tarihin belki de en büyük kalkanlarının kullanıldığı çağ olduğunu söylemek yanlış olmaz. Mikenlerle özdeşleşen 8 şeklindeki kalkanlar bronz bir levha ve deri katmanlardan yapılırdı.

Milcho Vasilev :TROY’da o döneme dair bilgi sahibi olduğumuz tüm silahları yansıtmak ve devasa Bronz çağı kalkanlarıyla kuşanmış birliklere özel yetenek sağlamak istedik. İstedikleri takdirde kalkanı sırtlarına koyup iki elleriyle mızrak kullanabiliyor, daha hızlı hareket edebiliyorlar. Aynı zamanda spesifik bronz silahların ve zırhların çarpışına yönelik yeni ses kayıtları gerçekleştirdik.

Troy-Tower-Shield-1024x512.jpg

Bronz Çağı Muharebeleri

Bronz çağındaki muharebelere dair pek fazla kaynağa sahip değiliz, ancak tek bildiğimiz şey sonraki dönemlere nazaran çok daha kaotik, hatta bir bakıma ilkel savaşların yaşandığı.

Atlar genellikle taşıma veya at arabalarında kullanılırdı, dolayısıyla daha sonraki çağlarda görülen süvari konsepti henüz oturmamıştı. Öte yandan iki at tarafından çekilen at arabaları oldukça popülerdi ve açığa çıkarılan kayıtlara bakılırsa Knossos ve Pylos devletleri bunlardan yüzlercesine sahipti.

Troy-Guard-Armour-1024x442.jpg

Kuşatma silahları da bu dönemde pek kullanılmıyordu, bu da devasa surların düşman şehrini ele geçirmek veya yağmalamak isteyen güçler için aşılması güç bir engel olduğu anlamına geliyordu. Muharebelerin büyük bir kısmı karşılıklı çarpışma şeklinde yürüyordü. Herhangi bir savaş düzeninden bahsetmek mümkün değildi. Savaşçılara liderlik eden kahramanlar cesaretleri ve savaş yetenekleriyle komutası altındaki birliklere moral aşılardı.

Milcho Vasilev :TROY’daki muharebelerin diğer Total War oyunlarındaki gibi heyecanlı olmasını sağlamak ve Bronz çağına has bazı zorlukları aşabilmek adına birçok mekanikte geliştirmelerde bulunduk.

Troy-Hide-Shield-1024x486.jpg

Milcho Vasilev :Bu dönemin büyük oranda piyade ağırlıklı olduğunu biliyoruz, bu sebeple hafif, orta ve ağır piyadelerin muharebe alanlarında birbirlerinden daha farklı rol üstlenmelerini sağladık. Ağır piyadeler çok güçlüler ancak yavaşlar ve kafa kafaya yenilmeleri oldukça zor, öte yandan yanlardan gelen saldırılara karşı zayıflar. Öte yandan hafif piyadeler iki kat daha hızlı hareket edip zorlu Yunan arazilerinde daha kolay manevra yapabiliyorlar.

Araziden bahsetmişken, çamur gibi yeni arazi türleri ekleyerek muharebe haritalarında çeşitli yenilikler yaptık. Çamurlu bölgeler ağır piyadelerini yavaşlatıp daha kötü savaşmalarına sebep oluyor, uzun çimlerde bazı birimler saklanabiliyor veya görünmeden hareket edebiliyor. Eklediğimiz bazı dargeçitler ve yan rotalarla muharebeler çok daha taktiksel ve çekici bir hal aldı.

TROY’a Doğru

Önümüzdeki aylar içerisinde Total War Saga: TROY’a dair bilgiler vermeye, oynanış mekaniklerini ve yeni içerikleri tanıtmaya devam edeceğiz. Takipte kalın.

Night-Golden-Mine-1024x703.jpg

Yazar: Ali Alper Duman

Yayın Direktörü @ Strategyturk

Yorumla

STRATEGYTURK

Strategyturk'te strateji oyunlarından haberleri, yama notlarını, geliştirici günlüklerini ve daha birçok içeriği Türk strateji oyuncularına Türkçe bir biçimde sunuyoruz. Aynı zamanda yeni çıkan strateji oyunlarının ve eklentilerinin incelemelerini yapıyor, bu oyunlara dair sürekli olarak içerik oluşturuyoruz.

Sosyal medya sayfalarımızı takip ederek strateji oyunlarındaki gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

Son Yorumlar

  • Furkan: Yüzdelik olarak ne kadar yol aldınız acaba?
  • Yılmaz: 1.3.2 yaması ne zaman çıkar

KATEGORİLER

ARŞİV