Stellaris geliştirici günlüklerinde bu hafta Martin Anward yeni savaş ve barış mekaniklerini tanıtıyor.
Herkese merhabalar, Stellaris için yazılmış bir başka geliştirici günlüğüne daha hoş geldiniz. Bu günlükte sizlere Cherryh yamasıyla birlikte oyunda yaptığımız önemli değişikliklerden bahsetmeye devam edeceğiz, odak noktamız savaş ve barış olacak. Daha önce de dile getirdiğim üzere bu değişikliklerin oyununuza yansımasına daha çok zaman var, dolayısıyla size herhangi bir tarih vermemiz veya yamada daha farklı neler olacak bahsetmemiz pek de mümkün değil.
Savaş Hedefi Değişiklikleri
Stellaris’teki savaş hedefleri sistemi her zaman biraz garip hissettiren mekaniklerden olmuştu, aynı zamanda oyunculardan sık sık bu sistemle ilgili eleştiriler alıyorduk. Bir yönden bu sistem oyuncuyu kısıtlamayan bir sistemdi çünkü herhangi bir devlete herhangi bir gezegeni almak için savaş açabiliyordunuz, bu gezegen galaksinin sizin kontrol ettiğiniz kısmının tam zıttı bölgesinde dahi olsa bunu yapabiliyordunuz ve barış antlaşmasında bir askeriniz bile o gezegene adımını atmamış bile olsa o gezegeni talep edip alabiliyordunuz. Diğer taraftan savaş hedefleri öncelikli olarak gezegenlerden ibaret olduğu için barış sonrası sınırlarınızın neye benzeyeceği üzerindeki kontrolünüz kısıtlı oluyordu ve sırf “asıl istediğiniz” gezegeni almak uğruna arada kalan bazı farklı sistemleri de ele geçirmeniz gerekebiliyordu. Haddinden fazla karışık savaş hedefleri arayüzü, bir savaştaki savaş lideri olarak değil de savaştaki bir müttefik güç olarak savaştan nelerin alınacağı üzerinde etkinizin fazla kısıtlı olması ve genel olarak savaşların “ya hep ya hiç” tarzında olması bu savaş hedefleri sisteminin diğer sıkıntılı yönlerindendi.
91. geliştirici günlüğünde de bahsettiğimiz üzere sınırların işleyişinde bazı değişiklikler yapıyoruz ve artık sistem kontrolü gezegenlerin kontrolüyle ayrışıyor dolayısıyla artık içerisinde bir gezegen olmasa dahi bir sistemi fethedebiliyorsunuz. Bu durum hem sınırdaki birkaç sistemi etkileyen savaşlar yapıalbilmesini hem de düzinelerce sistemlerin el değiştirdiği devasa savaşların yapılabilmesini olası kılan yeni bir savaş hedefi mekaniği oluşturmamızı gerekli kılıyordu ve bunu yapabilmek için savaş hedeflerini ve barış antlaşmalarını baştan ele alıp oyuna hak iddiaları konsepti ekledik.
Hak İddiaları
Oyun içerisindeki hak iddiaları, ele geçirmek istediğiniz bölgeleri ifade ediyor. Hangi sistemler üzerinde hak iddiasında bulunabileceğiniz imparatorluğunuzun savaş felsefesine göre belirleniyor, eğer limitsiz savaşçıllık felsefesindeyseniz sizle aynı federasyonda bulunan bir ülkenin sistemleri hariç tüm sistemlerde hak iddiasında bulunabiliyorsunuz. Ancak bu hak iddiaları bedava değil, tıpkı karakollar inşa ederek nasıl sınırlarınızı genişletiyorsanız, bir bölgede hak iddia etmek ve orayı kendinize bağlamanız da influence puanı istiyor. Bir sistemde hak iddia etmenin ne kadar pahalı olacağı sınırlarınızdan ne kadar uzak olduğuyla, o sistemde neler olduğuyla ve teknoloji/tradition gibi etmenlerle ölçülüyor. Genel olarak bu hak iddialarının oyunun erken döneminde daha pahalı olup, oyun ilerledikçe gittikçe ucuzlayan bir eğilim izleyeceğini söyleyebiliriz. Hak iddialarınız için özel hak iddiaları arayüzü mevcut, bu arayüze yukarıdaki menüden erişebiliyorsunuz. Bu arayüz aracılığıyla hak iddialarında bulunabilir, mevcut hak iddialarınızı kaldırabilirsiniz. Aşağıda gördüğünüz ekran görüntüsünün hala yapım aşamasında olduğunu ve sola bakan okların henüz bitirilmemiş bir çizimden ibaret olduklarını unutmayın. Oyun içerisinde bir gezegen üzerinde ‘daha güçlü hak iddiasında bulunmak için’ birden fazla kere hak iddiasında bulunabileceksiniz, bu husustan önümüzdeki geliştirici günlüklerinde bahsedeceğiz. Son olarak 91. geliştirici günlüğünde de bahsettiğimiz üzere influence harcamanızı gerektiren hususlar fazlalaştığı için oyunda influence kazanımınız üzerinde de denge değişiklikleri olacak veya daha önceleri influence ile yapılan bazı şeyler artık başka kurlar gerektirebilecek.
Savaş Sebepleri ve Savaş Hedefleri
Cherryh yamasıyla birlikte, artık bir savaşa girmek için savaş sebebinizin olması gerekecek. Oyundaki en basit savaş sebebi hak iddiası savaş sebebi, bir başka imparatorluğun sisteminde hak iddiasında bulunmak. Her savaş sebebinin en az 1 savaş savaş hedefi seçeneği var, örneğin Subjugation gibi savaş sebeplerinin seçilebilecek birden fazla savaş hedefleri bulunuyor. Bir başka imparatorluk üzerinde savaş ilan ettiğinizde bu savaş hedeflerinden birini seçebiliyorsunuz, aynı şekilde düşmanınız bu savaş hedeflerinden birini seçiyor. Savunan taraf her zaman Humiliate savaş hedefini seçebilir. Ancak savaş hedefleri savaştaki iki ülkenin birbirine karşı sahip olduğu unsurların yerini alan değil, onlara ekleme olarak gelen bir şey, yanisavaş hedefleri bir bakıma savaşın genel amacını belirtiyor. Bazı imparatorluklarda özel savaş sebepleri onların komşu oldukları imparatorlukları daha kolay fethedebilmelerini sağlayabiliyor, ancak bu şekilde savaş hedefine sahip olan ülkelere aynı şekilde galaksi tarafından tehdit olarak görüldükleri için diğerlerine yaklaştıkları şekilde yaklaşılıyor.
Savaş Yorgunluğu ve Barış Müzakereleri
Savaşlar basit bir sınır problemiyle alakalı da olabilir, galaksi genelinde kontrol değişimi üzerine yapılan devasa savaşlar da. Bunun için oyundaki savaş skoru sisteminin bu farklılığı kaldıramayacağını düşündük ve Cherryh yamasıyla birlikte oyundaki savaş skoru sistemini kaldırdık. Bunun yerine oyunda savaş yorgunluğu sistemimiz olacak. Savaştaki tarafların 0 ila 100 arasında değişen bir savaş yorgunluğu seviyesi olacak, bir tarafın gezegenleri işgal edildiğinde veya yıldızüsleri ele geçirildiğinde savaş yorgunluğunun arttığını göreceksiniz. Uzay ve kara muharebelerindeki yenilgiler, zaman içerisinde pasif birikimle bu savaş yorgunluğu %100’e varabilecek. Bu olduğunda status quo antlaşması imzalayabileceksiniz (daha çok bilgi aşağıda). Savaş yorgunluğunun birikme hızı o ülkenin etikleri, traditionları ve teknolojilerinin yanı sıra hak iddia edilen gezegenlerin ele geçirilişine bakacak.
Cherryh yaması sonrasında artık bir savaşın bitmesinin 3 yolu var. İki taraftan biri teslim olabilir veya müzakere yoluyla status quo bir şekilde savaş bitebilir. Bir imparatorluk teslim olduğunda bunun sebebi genellikle savaş alanında tamamen yenilmiş olmaları veya savaş hedefleri doğrultusunda o hedef için uğraşmanın o hedefi ele geçirmekle edinilecek güce değmeyecek olduğunu düşünmesinden kaynaklanabilir.
Teslim olunduğunda kazanan tarafın savaş hedefleri yürürlüğe giriyor, kazanan tarafın tüm hak iddiaları otomatik olarak taraf değiştiriyor. Bir ülkeyi ancak ve ancak tamamen yenmeniz durumunda teslim olmaya zorlayabiliyorsunuz ve bir imparatorluk hiçbir zaman düşmanın askeri olarak ele geçiremeyeceği bir bölgeyi düşmana teslim etmeyi kabul etmiyor.
Status Quo ise zaferin iki taraf için de olası görünmediği durumlara deniyor, bu durumda iki taraf da düşmanlıkları bırakıp önündekilere bakarak barış imzalıyor, status quo’da tüm işgal edilen sistemler en güçlü hak iddiasına sahip düşmana bırakılıyor. Birden farklı hak iddiası seviyesine sahip olmamızın sebebi bu, eğer hem siz hem de dostunuz bir bölgede hak iddia ediyorsanız, oradaki hak iddianızı güçlendirerek barış müzakerelerinde ön plana çıkmaya çalışabilirsiniz. Eğer her iki taraf da eşit hak iddiası seviyesine sahipse daha önce hak iddiası oluşturmuş kişi bölgeyi alıyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi, %100 savaş yorgunluğuna sahip bir tarafın status quo barış antlaşmasını reddetmesi mümkün değil.
Status Quo beyaz barış değil, daha çok “uti possidetis” tarzı bir barış yani kim nereyi işgal etmişse barış antlaşmasında orayı alıyor, bu da örneğin tüm düşman topraklarını ele geçirmek için açtığınız savaşta sınır bölgelerin kolay kazanılması sonrasında merkez kısımlara girmekte zorlandığınızda, eliniz boş bir şekilde savaşın sona ermesini engelliyor. Tıpkı teslimiyet gibi bu barış antlaşması da bu yönden askeri olarak savunabilir olduğunuz bölgeleri kaybetmenizi imkansız kılıyor, eğer donanmalarınız ve yıldızüslerinizle düşmanı ana gezegeninize yaklaştırmıyorsanız, bu ana gezegeni düşmana vermeniz için zorlanamazsınız. Aynı zamanda savaşı kaybeden bir imparatorluğun düşmana savaş yorgunluğu vermek adına bölgesel kayıplarını minimize etmeye odaklanmasına ve savaştan status quo ile minimum zararla çıkmaya çalışmasını olası kılıyor. Son olarak bu barış antlaşması iki taraflı bir antlaşma yani savaştan her iki taraf da bir şeyler kazanıp bir şeyler kaybederek çıkabiliyor.
Şimdilik bir ülkeye karşı savaştaysanız ve savaşı siz açtıysanız o ülkenin sistemlerinde hak iddiasında bulunamıyorsunuz, öte yandan savunan taraf hak iddialarında bulunabiliyor. Bu husus üzerinde testler yapıyoruz ve ileride belki değişiklikler görebilirsiniz.
Yıldız Üsleri ve Sistem İşgali
Son olarak sizlere sistem işgallerinin nasıl çalıştığından bahsetmek istiyorum. İlerideki geliştirici günlüklerinde bu durumdan – özellikle kara muharebelerinden – ayrıca bahsedeceğiz ancak kısaca bahsetmek gerekirse bir sistemin işgal edilmiş olması için o sistemdeki yıldızüslerinin ve gezegenlerin düşman kontrolünde olması gerekiyor. Bir yıldız üssünün kontrolünü ele geçirmek için ilk olarak onu deaktive etmeniz yani canını 0’a düşürmeniz gerek, bir sistemin kontrolünü ele aldığınızda o sistemdeki tüm madencilik ve araştırma istasyonlarının da kontrolünü ele alacak ve savaş sona erene kadar bunlardan yararlanabileceksiniz. Aynı şekilde yıldızüslerini ele geçirdiğinizde bu yıldızüslerindeki gemi yapım yerlerini donanmanızı onarmak için kullanarbilir, düşman kalelerini düşmanınızın işgal edilen yerleri geri almasını engellemek için kullanabilirsiniz. Bu demek oluyor ki yağmacı bir şekilde önemli düşman sistemlerine saldırmak artık çok daha önemli, çünkü düşmanın ekonomik sahasına zarar vermenin yanı sıra, bu sahadan kendinize de bir pay çıkartabileceksiniz.
Tüm bu yeni sistem mekaniklerini ve diğer şeyleri halen test ediyoruz:
- Ele geçirilmemiş sistemlerde hak iddiası.
- Hak iddialarının sahip olduğunuz mevcut hak iddialarının az olmasına göre ucuzlaşması.
- Savaşta savunanın yanı sıra saldıranın da hak iddiasında bulunabilmesi ancak pahalı olması.
- Ekonomik veya nüfus zararı karşılığında savaş yorgunluğunu yavaşlatmak veya azaltabilmek.
Bu haftalık bu kadar, haftaya sizlere savaştan, uzay muharebelerinden ve doomstacklardan bahsedeceğiz. Takipte kalın.