Knights of Honor II: Sovereign geliştirici günlüklerinde bu yazıda oyunun dünyasına dair bilgiler veriliyor.
Herkese merhabalar, Knights of Honor II: Sovereign için kaleme aldığımız ikinci geliştirici günlüğüne hoş geldiniz. Bu yazıda KoH2:S’nin dünyasına bir dalış gerçekleştireceğiz.
Bu hususta verdiğimiz ilk kararlardan birisi oyunun geçtiği zaman periyodunu belirlemekti. Net çizgilerle belirlenmemiş bir zaman periyodunda oyunu yansıtmak nispeten daha kolay, ne de olsa böyle bir isme sahip oyunun Yüksek ve Geç Dönem Ortaçağı dışında bir periyodda geçmesi düşünülemez değil mi? Şövalyelerin tüm ihtişamlarını yansıttıkları, destansı muharebeler, kuşatmalar, haçlılar, ince diplomasi, saray entrikaları, krallıklar, kültürler ve dinler arası bir çatışma dönemi.
Ardından bu zaman periyodu içerisinde birden fazla başlangıç noktası oluşturmak istedik. 15 yıl önceki oyunda böyle bir özellik vardı ve bu gibi hususlar yıllar boyunca oyuncular için elzem özelliklerden biri haline geldi. Bu farklı başlangıç noktalarıyla farklı çatışmaları konu alabilir, oyunculara daha fazla seçenek sunabiliriz. Örneğin bir başlangıç tarihinde haritada Bizans varken, bir dierğinde Latin İmparatorluğu olabilir. Tek bir başlangıç noktasına sahip olmak demek bu ikisinden birini oyunda yansıtamamanız demek, biz de böyle bir şeyi doğru bulmuyoruz.
Araştırmalarımızı yapıp en ilginç görünen haritayı bulmaya başladık. 12. yüzyılın başları, 13. yüzyılın 20’leri ve 14. yüzyılın ortası. Bu üç ihtimalden sadece ilki ilk oyunun başlangıç tarihinden farklı bir görüntü ortaya çıkarıyordu, ancak bu dönemde Hristiyanlar ile Baltık/Finlandiya coğrafyasındaki Paganlar arasındaki çatışma, kutsal topraklardaki Haçlı Devletleri, İberya yarımadasındaki kırılgan denge, Bizans ve Kutsal Roma’nın inanılmaz gücü bu tarihi bizim için oldukça öne çıkardı diyebiliriz.
Bir süre sonra farkettik ki “ortaçağın en ilginç tarihi nedir?” sorusunun net bir yanıtı yok. Çünkü oyuncular meseleye yaratıcı yaklaşıp, kendi başlangıç koşullarına sahip olmak istiyorlar. Bu sebeple özellikle modlar aracılığıyla oyuncu tecrübesini özelleştirebilecek bazı seçeneklere sahip olmak istiyoruz. Modcular oyunun siyasi çehresini değiştirip, hangi bölgenin hangi krallıkta olacağını, oradaki halkın hangi dine mensup olduğunu, kimin hükümdar olduğunu ve daha fazlasını değiştirebilecek. İsterlerse oyuna Lannister hanesini, isterlerse Mordor’u ekleyebilecekler. Serinin ilk oyununun modlanabilirliği oldukça eğlenceli çalışmaların ortaya çıkmasını sağladı, 2. oyunda bunu bir adım daha ileriye taşımaya niyetliyiz.
Haritanın büyüklüğünde karar kılmak ve bölgelerin ne içereceğini belirlemek bizim için daha zorluydu. Haritanın büyüklüğü sadece oyunun nasıl hissettirdiğiyle alakalı değil, aynı zamanda oynanışı da yakından etkileyen bir husus. İlk oyuna nazaran geliştirmelerde bulunmamız gerek diye düşündüğümüz noktalardan birisi Arabistan’ı oyuna dahil ederek daha bir tam Eski Dünya havası yakalamaktı. Bu sebeple haritayı doğuya biraz daha uzatıp, Mekke, Medine, Bağdat gibi önemli şehirleri de oyun dünyamıza dahil ettik.
Bazı yerlerde oynanış adına coğrafi bazı hileler yapmamız gerekti. Örneğin üstüne şehir ve yerleşimler koyabilmek için Rodos adasını biraz büyüttük. Arabistan Yarımadasını biraz küçülttük, böylelikle harita çok fazla güneye veya doğuya uzanmak zorunda kalmadı. Afrika kıtasına dair o dönem çok az şey bilindiği için haritaya çok fazla dahil etmek ve oynanabilir bölgelere sahip olmak pek makul değildi. Bu durum Kuzey Avrupa Ovası için de geçerli.
Hangi harita büyüklüğünün ve bölge sayısının en iyi tecrübeyi sağlayacağını hesaplamak pek kolay olmadığı için ilk başta bu sorunun yanını boş bıraktık. Arada üstü kapalı bir biçimde Facebook gibi yerlerde topluluğa bu soruyu yönelttiğimiz oldu. Oyunun geliştirilişi esnasında haritayı istediğimiz gibi şekillendirebilmemiz için bir harita oluşturma aracı geliştirdik. Bu aracın kullanılabileceği hususlardan birisi bölgeler arasındaki sınırları, yerleşimciler ve dağlar ile nehirler gibi doğal unsurları hesaba katarak çizebilmesi. Aşağıda otomatik oluşturulmuş Trabzon’u inceleyebilirsiniz.
Ülkenin gerçekteki toprakları:
Sosyal medya kanallarımızda oyuncular bölgelerin büyüklüğüne dair bazı sorular yöneltiyor. Açıkçası bu sorunun net bir cevabı yok, kalabalık bölgeler çok daha küçük yansıtılırken, daha az nüfuslu bölgeler daha büyük. Sahra çölünde bazı bir hayli büyük bölgeler var. Büyük bölgeleri fethetmesi de daha zor, çünkü orduların buraya gelmesi için daha uzun süre yol katetmeleri gerekiyor. Bu da aynı şekilde bölgeyi daha zor savunulabilir hale getiriyor. Bölgelerde ana unsur bölgenin büyüklüğünden ziyade içindeki kaynaklar ve yerleşimler. Küçük görünen bölgeler şaşırtıcı zenginliklere sahip olabilir.
Son olarak oyunun tarihsel tutarlılığına dair bir şeyler söylemek isteriz. Bu alanda geliştirmelerde bulunmak için önemli çalışmalarımız oldu, ilk oyunda bazı hatalar yaptığımızı biliyoruz. Örneğin orijinal KoH’ta, o zaman diliminde henüz kurulmamış bazı şehirler vardı. Elbette oyunlarımız bir tarih dersinden çok eğlenceli bir sandbox oyunu ancak daha tutarlı, daha doğru bilgiler üzerine kurulmuş bir oyunun oyuncuyu daha kolay içine çektiği kanaatindeyiz. Bunu tam anlamıyla sağlamak zor, birçok noktada tarihçilerin bile anlaşamadığı hususlar var ancak elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı söyleyebiliriz.
Oyunun dünyasına dair daha fazla bilgi için sizleri 9 Ocak’taki Twitch yayınımıza bekliyoruz: http://twitch.tv/thqnordic
Önümüzdeki yazıda Kraliyet Sarayından, kraldan ve güvendiği şövalyelerinden bahsediyor olacağız.