Knights of Honor II: Sovereign geliştirici günlüklerinde bu yazıda mareşaller ve ordulara dair bilgiler veriliyor.
Herkese merhabalar, Knights of Honor II: Sovereign için kaleme alınan 5. geliştirici günlüğüne hoş geldiniz. Bugün sizlere oyunun en önemli yönlerinden birinden, savaştan bahsedeceğiz. Mareşallerin savaştaki rolüne ve onların komutası altına verilebilecek birim türlerine değineceğiz.
Knights of Honor II: Sovereign’in 5 ana sınıfından biri olan Mareşaller oyunda çok önemli bir yere sahip; ordularınızı Mareşaller yönetiyor, siyasi haritada ülkenizin rengini Mareşaller yayıyor. Fetih ve genişleme orijinal oyunun belki de en önemli yönlerinden birisiydi ve Mareşallerin işleyişinde geliştirmelerde bulunarak oyunun bu yönünü daha da ileriye taşımak istedik.
Sarayınızdaki her Şövalye sahip olduğu sınıfa ve uzmanlığa göre birlikler yönetebilir. İlk oyuna nazaran bu farklılık, 2. oyunda tüccarlarla, casuslarla, diplomatlar ve hatta din adamlarıyla askerlerinize liderlik edebileceğiniz anlamına geliyor. Birlik komuta etmek her sınıfta askeri yeteneklerle açılıyor, örneğin güvenilir tüccarınız piyade taktiklerinde ustalaşırsa, bu durum elindeki altın kesesini bir kenara koyup onun yerine kılıç taşıyarak muharebe alanına girebileceği anlamına geliyor.
Öte yandan Mareşaller diğer sınıflara nazaran ordu komuta etmede bir üstünlüğe sahip, diğer tüm sınıflar 6 birlik komuta ederken Mareşaller 9 birlik komuta edebiliyor. Krallar ve Haçlılar da yönetebilecekleri birlik sayısında bonus sahibi, bu da muharebe alanında onların karşılaşmalarını daha zorlu hale getiriyor.
Mareşallerin bir diğer avantajı ise elde edebilecekleri yetenekler. Mareşaller diğer sınıflara nazaran daha askeri yeteneklere sahipler, bunlar genellikle kuşatma, okçuluk ve liderlik gibi alanlara odaklanıp, diğer Şövalyelerin bonus elde edemedikleri alanlarda Mareşallere avantajlar sağlıyor. Mareşaller doğuştan bir lider oldukları için birliklerin moralini yükseltiyorlar, bu da daha destansı muharebelere tanıklık edebilmenizi sağlıyor.
Burada Mareşallere özel yeteneklerin de çeşitli yollarla diğer Şövalyeler tarafından elde edilebileceğinden bahsetmemiz gerekir. Örnek vermek gerekirse Okçuluk yeteneğini ele alalım, tüm sınıflar bu yeteneğe erişebiliyor ve bu yeteneğe sahip olduklarında ordularındaki tüm menzilli birimlerin atağı yükseliyor, aynı yeteneğe bir Mareşal sahip olursa, ek olarak daha geniş okçu birliklerine sahip olma avantajı ediniyor. Öte yandan bir Casus karakter Okçuluk yeteneği açtığında muharebe alanında düşman Mareşalini isabet ettirme bonusu kazanabiliyor veya yabancı topraklarda “av kazası” yaşanmasını sağlayabiliyor. Bunlar sadece ufak örnekler ve sınıfların yeteneklerine dair gelecekteki günlüklerde daha ayrıntılı bilgiler paylaşacağız.
Krallığınızdaki herhangi bir kasabadan birlik ve ordu üretebiliyorsunuz. Bir birlik üretebilmeniz için genellikle gıda ve nüfus gerekiyor, bunlar da ilk oyunda olduğu gibi kasabalarda toplanıyor. Ek olarak bazı birlikler krallığınızda üretilen veya ithal edilen özel mallara ihtiyaç duyabilir, örneğin bir süvari birliği üretmeniz için ata ihtiyacınız var.
Her birlik kendine has bir adam sayısına sahip, bu adam sayısı belirlenirken hem oyunun dengesi hem de tarihsel bilgiler esas alınıyor. Asker sayılarını ilk oyuna benzer tutmak istiyoruz, bu da daha küçük birlikler ve daha dinamik muharebeler demek. Şu anda birçok piyade birliği 30 askerden oluşurken, süvariler 21 atlıdan oluşuyor. Yegane avantajları sayı üstünlüğü olan Milisler oyundaki en kalabalık birlikler. Asker sayıları ilk bakışta az gibi görünse de, ilk oyuna nazaran çok daha fazla sayıda birlik sahibi olabileceğiniz için muharebelerin çok daha kalabalık olduğunu göreceksiniz.
Şimdi gelin Mareşallerin işlerini nasıl yaptığından bahsedelim. Diğer sınıflar gibi Mareşaller de bedavaya çalışmıyorlar ve işe alınmaları için altın ödemeniz gerekiyor (bu kuralın tek istisnası aile üyeleriniz, onlar ücretsiz olarak sarayınızda bulunuyor) Bir şövalye kiraladıktan sonra aynı türde başka bir şövalyeye daha sahip olmanız durumunda maaşın arttığını göreceksiniz. Bu da aynı türden çok sayıda şövalyeye sahip olmanın ekonomik olarak yük oluşturacağı anlamına geliyor. Bunun yanı sıra ürettiğiniz her birliğin de ayrı bir maaşı ve kaynak ihtiyacı var. Tüm birlikler krallığın genel deposundan gıda harcarken, paralı askerler bunun yerine daha fazla altını tercih ediyor.
Artık birliklerin her biri kendi seviyesine sahip, bu seviye katıldıkları başarılı muharebelerle artış gösteriyor. Her seviye atak, savunma, dayanıklılık ve moral gibi değerlerin artmasını sağlıyor, bu durum Şövalyenizin yetenekleriyle ordunuzun karakteristiği arasında uyum sağlamayı başardığınız vakit sayıca üstün düşmanlara karşı galip gelebilirsiniz.
Bir ordu kurarken farklı birim türlerinden faydalanarak sağlıklı bir kompozisyon kurmak lehinize olacaktır. Örneğin düşman süvarilerine karşı birkaç mızraklı birliğe sahip olmanız okçularınızı korur, öte yandan düşmanı taciz etmesi için hızlı atlı okçular üretebilirsiniz. Tek bir birim türünün birden fazla kullanım alanı olabilir, örneğin atlılarınızla düşman topraklarını yağmalayabilir, daha yavaş hareket eden zırhlı birliklerden kolaylıkla kaçabilirsiniz. Ordunuzun kompozisyonu sadece muharebedeki hızını değil, aynı zamanda dünya haritasındaki hızını etkiliyor.
Muharebelere dair daha fazla anlatabileceğimiz çok şey var fakat bu yazıda işin özünü, yetenekli komutanlara ve korku salan ordulara sahip olmak için bilmeniz gerekenleri özetledik sayılır. Önümüzdeki yazıda kültürden bahsedecek, kültürün oyunun farklı yönlerinde olan etkilerine dair bilgiler vereceğiz.
