Knights of Honor II: Sovereign geliştirici günlüklerinde bu yazıda istilaların işleyişine dair bilgiler veriliyor.

Herkese merhabalar, Knights of Honor II: Sovereign için kaleme alınmış dördüncü geliştirici günlüğüne hoş geldiniz. Bugün sizlere oyunun askeri yönlerinden bahsedecek, muharebe, işgal ve asimilasyon unsurları içeren istila sürecine dair bilgiler vereceğiz. Elbette her oyuncunun ülkesini genişletir veya savunurken izleyebileceği farklı stratejiler olsa da, savaş oyunun kaçınılmaz bir parçası.

İlk olarak gelin oyunun bölge yapısından söz edelim. İlk oyunda olduğu gibi harita üzerinde yaklaşık 300 bölge var, bu bölgeler farklı yerleşim türlerine, doğal kaynaklara, coğrafi özelliklere ve büyüklüğe sahip olabiliyorlar. Her bölgenin merkezi konumunda olan bir şehir var. Bu şehri kontrol etmeniz tüm yerleşimleriyle birlikte bölgeyi kontrol etmeniz anlamına geliyor. Knights of Honor II: Sovereign’de bu kuralın bir istisnası var, bölgelerde bulunan kaleler bölgeden ayrı bir biçimde kontrol edilebiliyor, bu da bölgenin savunma kapasitesini azaltırken, bölgedeki kaleyi kontrol etmeyen orduların daha fazla erzak sıkıntısı yaşamasına sebep oluyor.

Gelecekteki bir geliştirici günlüğünde bölgelerden, yerleşimlerden ve şehirlerden bahsedeceğiz.

Şimdi tekrardan işin askeri yönüne geri dönelim, bir şehri fethetmek için güçlü bir orduya ihtiyacınız var. Her şey kuşatmayla başlıyor. Kuşatma uzun süren ve birden fazla yollarla aşılabilen bir süreç. Düşmanın direnci bu süreçte büyük öneme sahip, bir diğeri ise düşman birliklerinin kuşatma savaşlarında ne kadar güçlü ve tecrübeli olduğu. Bunların yanı sıra şehrin de bazı unsurlarını göz önünde bulundurmanız gerekiyor, garnizonun durumu nasıl? surlar ne kadar güçlü? şehirde kaç günlük erzak var? Yemeksiz ve umutsuz kalan ordular çaresiz bir biçimde kuşatmayı kaldırmak için ellerinden geleni yapabilir veya direkt teslim olmayı tercih edebilirler. Savunanlar kuşatmayı kaldırmak üzere harekete geçtiğinde saldıran taraf da taarruz edebilir.

Eğer saldıran taraf kazanırsa şehir işgal ediliyor. Şehrin kontrolü onlara geçiyor ancak bu durum şehrin onların olduğu anlamına gelmiyor. İşgal altındaki şehir ne işgal edene ne de asıl sahibine gerçek anlamda bir katkı sağlamıyor, tüm binalar, üretim, ticaret ve ordu talimi beklemeye alınıyor. İşgalci güç askeri tahkimatlardan faydalanıyor, şehre girip burada garnizon bulundurabiliyor. Bu dönemler genellikle şehirdeki nüfus için oldukça sıkıntılı dönemler, istikrarın azalması sebebiyle göç artışı ve isyan gibi durumlarla daha sık rastlanabiliyor.

Yukarıdaki resimde şeritler dikkatinizi çekebilir, KoH2:S’nin dünyası bizim için güzel bir minyatür gibi ve bu şekilde kalmasını istiyoruz, eski oyunda olduğu gibi farklı modlar ve filtrelerle gelişmiş politik görünüm arayüzleri ekleyeceğiz ancak bunların yanı sıra oyuncunun farklı harita modları arasında geçiş yapmadan dünyada olup biteni tek bakışta görebilmesi de bizim için önem sarf ediyor. Bu sebeple dünyanın kendisine bu bilgileri sunan arayüz unsurları dahil ediyoruz, bunlar bir butonla açılıp kapatılabilir, bir tuşa basılı tutarak görünür hale getirilebilirler. Yukarıda Barcelona kentinin Aragon’a ait olduğunu ancak oyuncunun düşmanı tarafından işgal edildiğini görüyorsunuz, bunun sonucunda Katalonya bölgesi işgal altında görünüyor.

İşgal edildikten sonra bölgenin orijinal sahibi ve müttefikleri istilacıları püskürtüp bölgenin kontrolünü tekrar kazanmaya çalışabilir. Eğer nüfus sadakatini yitirmediyse, halkın bir kısmı başkaldırıda bulunup milis kuvvetleri kurarak bu özgürlük savaşında yardımcı bile olabilir. Eğer bölgenin sahibiyle dost bir güç başarılı bir karşı saldırı gerçekleştirirse toprak sahibine geri dönüyor, elbette bölgenin tekrardan istikrara kavuşması bir müddet zaman alıyor.

Öte yandan işgalci tarafın bölgenin sahipliğini ele geçirmek için izleyebileceği birden fazla yol var. Eğer bölgeye sahip olan ülkenin tüm toprakları işgal edilirse işgalci güç zor kullanarak kontrol ettikleri toprakları kendisine bağlayabilir. Bu yöntem tek bir devletin işgalci olduğu senaryolarda daha makulken, birden fazla işgalci güç olması durumunda pek ideal değil. Toprağın sahibi olan ülke tam olarak işgal edilmese bile barış antlaşmasıyla bazı topraklar el değiştirebilir.

Savaş halen devam etmekteyken tekil olarak bölgeleri ilhak edebiliyorsunuz, bunu yapmanın yolu Kraliyet Sarayında makam sahibi şövalyelerden geçiyor. Bunu gerçeğe dönüştürebilecek tüm eylemlerin belli bir maliyeti ve daha da önemlisi diğer krallıkların gözünde bir saygınlık kaybı söz konusu. Eğer bu etkileşimleri çok sık kullanırsanız Avrupa genelinde “durdurulması gereken deli bir kral” olarak bilinebilirsiniz.

Bir bölgeyi işgal ettikten sonra sahipliğini devralmanız işinizin burada bittiği anlamına gelmiyor. Evet bölgede düzeni sağladınız ancak bölgenin kültürü, dini ve sadakati bölgedeki istikrarı etkileyen ana faktörler konumunda. Eğer bu faktörleri görmezden gelirseniz topraklarınıza kaos hakim olabilir. Kademeli bir biçimde bölgedeki gerilimi azaltmalı, belki kültürel ve dini dönüşüm yoluyla bölgenin size daha sadık olmasını sağlamalısınız. Ancak bunun ardından bu bölgenin gerçekten ülkenizin bir parçası olduğundan bahsetmek mümkün olabilir.

Bir imparatorluk kurmak için iyi bir stratejist olmanız gerekir. Aldığınız kötü kararlar krallığınızın içeriden çökmesiyle sonuçlanabilir, karşınızda problemler belirdiğinde doğru kararları verdiğinizden emin olmalısınız. Bu yolda insanların gönlünü alarak da ilerleyebilirsiniz, onları zor kullanarak itaate de zorlayabilirsiniz. Alacağınız kararlar nasıl bir hükümdarlık süreceğinizi belirleyecek.

Birinci oyuna nazaran istila başlatırken çok daha farklı oynanışları ve stratejileri mümkün kılmaya çalışıyoruz, bunla birlikte saldırgan oynanış bizim için her zaman önem sarf ediyor. Evet hızlı genişlemenin kendisine has bazı zorlukları olacak, ancak oyun tarzınız bu şekildeyse oyunda bunu yapabileceksiniz.

12 Mart Perşembe günü gerçekleştireceğimiz geliştirici yayınında bu konudan daha ayrıntılı bir şekilde bahsediyor olacağız, sizleri de THQ Nordic kanalındaki bu yayına bekleriz: http://twitch.tv/thqnordic

Önümüzdeki günlükte Mareşaller ve Ordulardan bahsedeceğiz, o zamana dek takipte kalın.