Knights of Honor II: Sovereign geliştirici günlüklerinin bu sayısında casuslar ve casusluk mekanikleri anlatılıyor.
Selamlar arkadaşlar, Knights of Honor II: Sovereign’in 18. geliştirici günlüğüne hoş geldiniz! Artık geliştirme sürecimize iyice sızmayı başardığınız için KoH’daki en sembolik özelliklerden biri hakkındaki gizli bilgilere kulak misafiri olma zamanınız geldi: Casuslar ve Casusluk.
Diğer birçok kitap, film ve oyunun yanı sıra Game of Thrones’daki entrikalardan ciddi anlamda ilham aldığımızı itiraf etmeliyiz. Konsept şu: “her şeyin (ve herkesin) bir fiyatı vardır”. Casusluk ile nelerin başarılabileceği ve sistemin tam olarak nasıl çalışması gerektiği konusunda sayısız fikrimiz vardı (ve hala var). Casus sınıfı için kendimize belirlediğimiz çıta oldukça yüksek çünkü Casuslar, KoH hayranlarının çoğunun favorisi ve ilk oyunun çıkışından bu yana, bunun diğer oyun geliştiricileri için de nasıl bir ilham kaynağı olduğunu yıllar içinde gördük. Bu özelliğin “büyüsünü” korumaya çalıştık ancak aynı zamanda onu geliştirmeye ve daha fazla olasılık ve eylem eklemeye çalıştık.
Ayrıca hesaba katılması gereken çok önemli bir değişiklik de mevcut ve bu KoH2:S’nin geliştirme sürecindeki yapı taşlarından biri: çok oyunculu oyun modu. İnsanlar bir yapay zekadan çok daha kurnaz olabildiğinden ve bir takımdaki oyuncular aynı krallık içine birden fazla casus sızdırabileceğinden, bu şövalyelerin neler yapabileceğini ve oyuncuların hangi stratejileri yönelebileceğini tasarlarken ve dengelerken dikkatli olmamız gerekiyordu. Bunun sonucunda KoH2:S’deki casusluk ilk oyundaki sisteme oldukça benzemesine rağmen bazı farklılıklar ve yeni eklemeler içeriyor.
Muhtemelen en belirgin farklılıktan anlatmaya başlayalım. Bir casus bir krallığa nasıl sızar? Rakibinizin sarayına yeni bir şövalye almasını beklemek yerine (ki bu şövalye şanslıysanız sizin casusunuz olabilir), artık herhangi bir krallığa anında sızabilirsiniz ve casusunuz asla rakibinizin sarayında bir karakter olmaz. Bunun yerine, kirli işlerini tek başına yapabilir veya rakibin bazı şövalyelerine RÜŞVET VEREBİLİR. Sınıfların geliştirme aşamasında diplomatlar ve casuslar arasında çok açık bir ayrım yapmaya karar verdik. Bunun sonucunda diplomatlardan tüm saldırgan eylemleri (iki farklı ülke arasındaki ilişkileri düşürme ve benzeri şeyler gibi) ve casuslardan da savunmaya yönelik eylemleri çıkardık. Böylece artık iki farklı sınıf tamamen farklı stratejiler için kullanılıyor.
Bir casus, bir krallığa vardığında, ordularının konumu bilgisini de içeren, toprakları üzerinde anında görüş “sağlar”. Bu, özellikle savaş durumunda çok önemli bir bilgidir. Ek olarak bulunduğu krallık hakkında dedikodular toplamaya başlar. Krallığın gelecek planları, zayıflıkları ve problemleri gibi dedikodular. Dahası, bir maliyet/fiyat karşılığında, o krallığın başka bir krallıkla ilişkilerini mahvetmenin bir yolunu aramaya başlayabilir. Ancak bu faydalar buzdağının sadece görünen kısmı. Zaman geçtikçe, casus için cinayet komplosu, savaşa kışkırtma gibi çeşitli fırsatlar doğacaktır.
Bu fırsatlar arasında en yaygın ve önemli olanlardan biri de Rüşvettir. Kral dışındaki herhangi bir düşman şövalyeye potansiyel olarak rüşvet verilebilir ve bu başarılı olursa, yeni fırsat türleri ortaya çıkacaktır. Bu fırsatlar, yeni rüşvet verilen kuklanın sınıfına, bir kasabayı yönetip yönetmediğine, bir orduyu yönetip yönetmediğine, vb. şeylere bağlı olarak değişir. Örneğin, rüşvet verilen bir tüccar hazineyi soymaya yardım edebilir, bir mareşal krallık çapında bir ordu isyanına ilham vermeye çalışabilir ve bir kukla casus, kraliyet ailesinin üyeleri gibi başka türlü ulaşılamaz hedeflerin suikastına yardım edebilir. Bir vali kuşatma sırasında kapıları açabilir ve kuklanız, ardından kral olacak… Bundan ne gibi fırsatlar doğabileceğini hayal edin.
Yine de her casus eylemi ciddi riskler barındırır. Bu sınıfın tamamen “yüksek risk, yüksek ödül” oyun tarzına yakın olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir komplo açığa çıkarsa, bu, krallığın dış ilişkileri üzerinde olumsuz bir etkiye neden olur ve eyleme bağlı olarak kraliyet otoritesini bile azaltabilir. Dahası, casus yakalanırsa hapsedilebilir, hatta doğrudan öldürülür. Başarı ve açığa çıkma şansı, yalnızca casusların becerileri ve rütbelerine ve tam olarak ne yapmaya çalıştıklarına değil, birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörlerden bazıları, her iki krallığın gelenekleri, kraliyet otoritesi, krallarının casusluk özelliği, en iyi casuslarının rütbesi (nitekim casuslar aynı zamanda bir karşı casusluk rolü oynar) vb…
Riskin yanı sıra, çoğu casus eylemi çok pahalıdır, faaliyetleri ve rüşvetleri genellikle ciddi anlamda para ve gerçekleştirilmeden önce iyi bir hazırlık gerektirir. Herhangi bir durumda en faydalı sonucu almak için “ince ayar” yapmak amacıyla casusluğu diğer faaliyetlerle birleştirmek genellikle iyi bir stratejidir. Bu nedenle, casusluk güçlü krallıklar için oyun ortasında ve oyun sonu evresinde kullanışlıdır ve “En İyi Casus Diyarı”nı inşa etmek istiyorsanız, casuslarınızız seviyesini artırmak, uygun gelenekler edinmek ve istikrarlı ekonomi sağlamak için çok fazla özveri gerekiyor.
İyi düşünülmüş ve başarıyla gerçekleştirilmiş casusluk bir krallık için gerçekten yıkıcı olabilir ve bazı oyuncular için bu eylemlerin kurbanı olmak o kadar da eğlenceli olmayabilir. Oyunun bu kısmını sevmeyen oyuncular için bir seçenek sağladık. Host, casusluk eylemlerini tamamen yasaklayabilir ya da casusluk eylemlerini bazı seviyelerde yasaklayabilir. Yani sinsi şeyler içermeyen “adil ve onurlu” bir oyuna hazırsanız, bu şekilde kurabilirsiniz.
Aklınızdan ne geçiyor, hemen dökülün. Ya da biz sizi öyle ya da böyle konuştururuz! /evilgrin
Böylesine bir sızma ve rüşvet verme konsepti size çekici geliyor mu? Ya da şövalye kılığındaki casusların olduğu eski konsepte bağlı mı kalmak istersiniz? Hiç değilse bile casusluk sistemine bir ilginiz var mı? Yoksa düşmana 50.000 feodal şövalye ile mi “sızmayı” tercih ediyorsunuz?
27 Mayıs Perşembe, 15:00 GMT/ TSİ 18:00’da geliştirici yayınımızda Casuslar ve Casusluk hakkında daha fazla aldatıcı söylenti yayacağız. Gizli Twitch yayını, THQ Nordic kanalında olacak. Bu günlüğün altından sorular çalıp yayında yanıtlayacağız. Yayında bizi gizlice dinleyebilirsiniz ya da cesaretiniz varsa bizi sorguya çekebilirsiniz. Ancak bizden bir şey çıkmaz, hiçbir şey ötmeyeceğiz!
Bir dahaki sefere ne hakkında konuşacağımızı size söylerdik ama hafızamız biraz bulanık. Belki biraz altın hatırlamamıza yardımcı olabilir… Bizi nerede bulacağınızı biliyorsunuz. O zamana kadar sizlere veda ediyoruz. İlerleyin ve casus ağınızı yayın!
***
GİZLİ NOT: Yakın zamanda açılan çok gizli KoH dosyasından ilginç bilgiler, okumaya yetkiniz yoksa okumayın!!! Brad Logston’a not: bu bölümü yayınlamayın!!!
Belki ilk oyunda bir casus ile sızabilmek için onu bir krallığa göndermek ve orada yeni bir şövalyenin alınmasını beklemek gerektiğini hatırlarsın. Bu şövalye o zaman casus oluyordu. Sorun şu ki, oyun ilerledikçe kraliyet saraylarının oldukça hızlı bir şekilde dolması ve şövalye alımlarını nadiren yapmasıydı. Bu nedenle, oyun ortasında ve sonunda yeni casuslarla sızmak neredeyse imkansızdı ve casusluğu pratikte kullanılamaz hale getiriyordu. Bu yüzden bu problemin üstesinden gelmek için farklı bir yaklaşım uyguladık (oyuncular bilmiyor). Çoktan alınmış şövalyeler casus “çıkabilir”. Bunu da ilginç bir yan etkisi oldu. Prensiniz casus olabiliyor. “Casuslar birinden gönderilmemiş miydi? Bu nasıl oluyor?” diye oyuncular soruyor. İşte böyle.
Sistemi böyle “aldattığımız için” çok da gurur duymuyoruz ancak bazen daha iyi sonuçlar için acımasız kararlar alınmalıdır. Her şey oyuncuların eğlencesi için. Her şey eğlenceyle ilgili…
Bu Geliştirici Günlüğü kendini imha edecektir. 3, 2, 1…