Hearts of Iron IV geliştirici günlüklerinde bu yazıda Etiyopya değişikliklerinden bahsediliyor.
ÖNEMLİ UYARI – Bu geliştirici günlüğü çizimlerin çoğu tamamlanmadan önce yazıldı, bu yüzden bolca geçici unsur içeriyor. Oldukça havalı odak ikonları ve muhteşem ötesi şapkaları olan karakterler hayal etmeniz gerekiyor.
Ama bolca havalı görselin geleceğini unutmayın!
Etiyopya Düzensiz Piyadesi’nin geliştirme aşamasındaki görseli
Pekâlâ. Bana Etiyopya ile alakalı şeylerle ve odak ağacı ile alakalı bir geliştirici günlüğü yazmam söylendi. Bunun ana sebebi Etiyopya ile alakalı bir şeyler yapılmasını benim istemem herhalde.* Başka bir şey hakkında geliştirici günlüğü yazmak tuhaf olurdu sanırım…
Her neyse, Etiyopya diyorduk. Etiyopya ile oynamayı ortalama bir HoI oyunundan daha farklı bir deneyim hâline getirmek istiyordum. Öyle olmalı sonuçta, değil mi? Etiyopya oyuna savaşta başlıyor, bu da tasarımı biraz kısıtlıyor. Üstüne üstlük tarihte kaybettikleri bir savaş. Ekim 1935’te başlayan ilk işgalden sonra İtalyanları Noel Saldırısı olarak bilinen ilerleme ile başlangıç pozisyonlarına geri püskürttüler fakat bu yapılana kadar İtalyanlar çoktan tekrardan saldırmaya hazırlanmıştı. Ve tarihsel olarak Etiyopya’nın bu sefer bir şansı yoktu. Fakat 1942’de Gideon birliği ve Arbegnoch gibi Etiyopyalı tümenler Müttefiklerin yanında ülkelerini geri almak için savaşıyordu. Yani tasarıma bunu da dahil etmemiz gerekiyordu.
Fakat bu kadar laf yeterli, şimdi Etiyopya’ya ve DLC ile onlara ne eklediğimize bakalım:
Tema
Etiyopya için tasarım teması iki aşamalıydı. İlk aşama hayatta kalma. Önceden de bahsettiğimiz gibi İtalya tarafından saldırı altındasınız. Sizden daha çok silahları ve askerleri var. Yani ilk başta hayatta kalmak için bir yol arayacaksınız. Burada birkaç farklı seçiminiz olacak, bazılarından bugün bazılarından ise daha sonra bahsedeceğiz. İkinci aşama ise modernleşme. Etiyopya hiç endüstriyelleşmemiş bir ülkeydi ve ordu büyük oranda hâlâ feodal yapıyı koruyordu. Bu yüzden ülkenizi ve ordunuzu, endüstriyelleşmiş dünya ile mücadele edebilmesi için geliştirmeniz gerekecek.
Ülke Başlangıcı
O zaman şimdi Etiyopya’nın 1936’da nasıl gözüktüğüne bakalım:
İlk önce fark edeceksinizdir ki Haile Selassie’nin yeni bir özelliği var, hem de HoI tarihindeki en havalı isimlerden biriyle.
Ve ülke artık birkaç etki ile başlıyor (önceye kıyasla bu kısımda oldukça eksikti):
Bu etkilerin hepsi pozitif değil tabii…
Harita
Fark edeceğiniz ilk şey eskiden Etiyopya olarak isimlendirilen tek bölge artık birçok yeni bölgeye bölündü. Bazı aşırı büyük bölgeler de ufak bölgelere bölündü, bunun sebebi daha ilginç bir oynanış, daha gerçekçi muharebeler ve ikmal hatları sunmak. Bu sırada haritayı daha ilginçleştirmek için birkaç zafer noktası ekledim, böylelikle oyuncuların üzerinde savaşması için daha net noktaları da olacak. Bunu yaparken doğru seviyeyi tutturmak oynanış, diğer şeyler ile tutarlılık ve ideal olarak istediğimiz arasında dikkatli bir dengeleme gerektiriyor. Bazı kısımlardan feragat etmemiz gerekti fakat en son buna karar kıldık:
Ayrıca Ogadan çölünün yeni toprak tipi çöl:
Savaşın Başlangıcı
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Etiyopya, İtalya ile savaşta başlıyor. Oyunu başlattığınızda işleri basitleştirmek için tüm birlikler sınırlarda başlıyor, eskiden olduğu gibi. 1935 Noel Saldırısı’nın İtalyanları tamamen geri püskürttüğü pek de yanlış değil, bu yüzden mevcut durumu koruyoruz (Teknik olarak Tigray’in bazı kısımları ve Güneydeki bazı bölgeler bu tarihte İtalya tarafından işgal edilmiş olsa da).
Asıl mesele; Haile Selassie’nin, Uluslararası Topluluktan İtalya’yı durdurmak için bir şeyler yapmasını ummasıydı. Sonuçta iki ülke de Milletler Cemiyeti’nin parçasıydı. Tam anlamıyla bir Milletler Cemiyeti özelliği yapmak istemedik, bu yüzden olay Etiyopya odak ağacına bağlı ve hem İtalya’yı hem de Etiyopya’yı etkileyen ufak bir mekanik olarak bulunuyor. (Sonuçta Milletler Cemiyeti büyük oranda 1936 öncesinde etkindi, bu yüzden mantıklı olduğunu düşünüyorum).
Cemiyetin, İtalya’ya karşı müdahale etmemesinin birçok sebebi vardı, İtalya’da işgalini kolonilerinden birindeki sınır anlaşmazlığı olarak örtmeye çalışıyordu. Fakat Etiyopya dayandıkça ve İtalya kendini savaşa daha fazla verdikçe, Mussolini’nin meselenin üstünü örtmesi ve Milletler Cemiyeti’nin görmezden gelmesi zorlaşacak.
Bunu yansıtmak için iki tarafı da etkileyen “Savaş Kızışması” mekaniğini ekliyoruz.
Kızışma arttıkça Etiyopya ile açılan odak sayısı da artıyor, tabii Cemiyete gidip durumu belirtmek isterseniz. Ayrıca iki taraf da savaşa devam edebilmeleriyle alakalı olaylar ile karşılaşacak.
Günlükte ilerledikçe bu meselelere geri döneceğiz…
Endüstriyi Modernleştirme
Ağacın savaş ve dışişleri kısmına bakmadan önce modernleşme uğraşlarına bir bakalım.
Etiyopya’nın endüstri ağacının tamamı.
1936’da Etiyopya pek bir endüstriyel kapasite ile başlamıyor. 2 askeri, 2 sivil fabrikası var ve bu fabrikalardan biri tüketici malı üretimine diğeri ise savaş için gerekli silahları üretmek için ihtiyaç duyulan ticari ürünlere gidiyor. Odak ağacı ile birkaç fabrika daha elde edilebilir fakat çoğu odak farklı bonuslar elde etmek ve sahip olunan negatif etkileri kaldırmak üzerine.
Tüm Etiyopyalı bölgeler bu etki ile başlıyor, burada gösterilen başkent dışında bu etkiler %30 değerinde. “Develop the Capital Region” ve benzeri sağ taraftaki odaklar bu etkileri kaldıran kararlar açabiliyor. Etiyopya, diğer ülkeler gibi bir sürü üretici ve şirket ile başlamıyor fakat bazı ülkelerin Etiyopya şubesini açması için “Invite Foreign Industrialists” ile davet edebilecek.
Ayrıca 2D görsellerin ne kadar güzel gözüktüğünden ne kadar bahsetsem az.
Etiyopya yerlisi olan ya da “Invite Foreign Industrialists” odağı dışında açılan üreticiler.
Peki Ya Ordu?
Etiyopya ordusu BBA ile birlikte biraz değiştirildi. Vanilla’dan daha büyük bir orduya sahipler ve artık iki ana parçası bulunuyor. Normal Mehal Sefari birlikleri ve lordlar tarafından yetiştirilen ve finanse edilen düzensiz birlikler. Düzensiz birlikler hızlıca üretilebiliyor ve bazı toprak tiplerinde avantajlara sahipler fakat genel olarak normal birliklerden daha zayıflar. Ayrıca bu birliklerden sınırlı miktarda üretilebiliyor.
Etiyopya’nın diğer ülkelerden farklı bir şekilde birlik yetiştirmesi ülkeye özgü bir askere alım yasası ile yansıtıldı. Barış zamanında daha az askere alınabilen nüfus sunsa da savaş sırasında otomatik olarak yükseliyor fakat üretime bazı negatif etkiler sunuyor.
Etiyopya ile oynarken düzensiz asker sistemini genişletmeyi ya da diğer ülkelerde görülen “normal” sisteme ilerlemeyi tercih edebileceksiniz.
Bu kısımdaki odaklar ordunuzu bir miktar özelleştirmenizi sağlıyor ve bir hava kuvvetlerine veya donanmaya sahip olmaya karar verirseniz yardımcı oluyor.
Askeri kısmının tam hali aşağıda:
Güç Dengesi
Etiyopya oyuna aktif bir Güç Dengesi mekaniği ile başlayacak, İsviçre ve İtalya’da olduğu gibi. Bu mekanik By Blood Alone’daki bağlayıcı bir mekanik. Etiyopya’nın Güç Dengesi bir tarafta Mekwanint (atanan yetkililer) diğer tarafta ise Mesafint’i (Etiyopya soyluları) bulunduruyor. Bir tarafa yönelmek bazı avantajlar sağlarken bazı dezavantajlar da sağlıyor. Bunun dışında bir taraf mutlak gücü ele geçirirse oldukça kötü sonuçları olabiliyor fakat Etiyopya’nın Güç Dengesi sistemine sonraki geliştirici günlüğünde daha derinden bakacağız!
İkinci İtalya-Etiyopya Savaşı Kısmı
İtalya ve Etiyopya savaşta başladığından ötürü Etiyopya birkaç (çoğu 35 günlük) savaşı yönlendirme odağına sahip. Bu odaklar savaş öyle ya da böyle bittiğinde erişilemiyor.
Gitmeli miyim Kalmalı mıyım?
Haile Selassie’nin Etiyopya’sı ile oynarken almanız gereken ilk karar onun Afrika’da kalıp İtalyanlar ile zor yoldan mı yüzleşeceği (Bu, hiçbir yabancı destek almadan yapmanız anlamına geliyor. Bunun sebebi ise ağacın devamındaki kült benzeri odaklar) yoksa trene binip İsviçre’ye giderek Milletler Cemiyeti’nden destek mi isteyeceği, bunlara ise farklı savaş kızışması seviyeleri ile erişilebiliyor.
Tarihsel yolu tercih edip Haile Selassie’nin ülkeden gitmesine karar verirseniz doğrudan bu alt ağaca erişebileceksiniz:
Bu kısım savaş kızgınlığını yeterli seviyeye ulaştırırsanız size yardım edecek odakların yanı sıra siz sürgündeyken Etiyopya’nın teslim olması durumunda savaşa devam edebilmenizi sağlıyor. Milletler Cemiyeti’ne danıştığınız odak zinciri “International Mediation” ile son buluyor ve Milletler Cemiyeti’nin, İtalya’yı beyaz barışa zorlaması ile son buluyor. (Bunu yaparsanız onlardan herhangi bir toprak kazanamayacaksınız, bu yüzden savaş sonrası odaklar ile uğraşmanız gerekecek).
Ek olarak International Bridages odağı eğlenceli ve ilginç olmasının yanı sıra işe de yarıyor. Bu odak Milletler Cemiyeti ülkelerinden destek almanızı sağlıyor, böylelikle 4-8 ufak ülke size birer birlik gönderiyor ve işler oldukça renkli bir hâl alabiliyor.
Sürgüne Gitmek ve Geri Dönmek
“Boarding the Train” odağını tamamladıktan ve kaçacak bir ülke bulduktan sonra Haile Selassie, Etiyopya teslim olduğunda oraya gidip savaşa devam edecek, tarihte yaptığı gibi. Fakat Milletler Cemiyeti’nin ulaştığı sonuçtan ötürü “Reclaiming Ethiopia” odağını tamamlamadan ev sahibi ülkeyi savaşa sokamayacak, ayrıca tamamlamadan kendilerinin de savaşa girmesini isteyemeyecekler.
Sürgün odaklarının çoğu oyunu oyuncuya daha ilginç kılmak için çeşitli odaklar açıyor. “The Patriots” ve “Anti-Italian Propaganda” gibi odaklar Etiyopya için yeni özel sürekli odaklar açıyor, İtalya’nın işgal ettiği yerlerdeki direniş artışını yükseltmek ve işbirliği artışını azaltmak gibi. Bunun sebebi ise İtalya’nın siz sürgüne gittikten sonra sizden kurtulmanın tek yolu ise topraklarınızda yeterince işbirliği sahibi olup doğrudan kontrol altına almaları, böylelikle Africa Orientale Italiana’yı kurup yeterince engellemezseniz sizi haritadan silebiliyorlar.
Görebileceğiniz üzere Abuna (Etiyopya Ortodoks Tewahedo Kilisesi’nin başı) IV. Qerellos’u işe almak siz sürgündeyken işinize yarayacak bazı etkiler sağlıyor.
Farklı ev sahibi ülkeler farklı ekstra odaklar anlamına geliyor (hepsinin belli bir seviye meşruiyete ihtiyacı var).
Bu görsellerde görebileceğiniz üzere Haile Selassie’nin sürgüne gittiği ülkeye göre odaklarınız ve oyununuz oldukça değişecek. (Önce ülkelerden izin almanız gerektiğini unutmayın, ilişkileriniz iyi değilse bu oldukça zor olacaktır). Ayrıca bu ülkelerin hangileri olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? (Evet, oldukça barizler, değil mi?).
Savaşmak için Kalmak
Şimdi dışarıdan yardım almazsam neler olacak diye merak ediyor olabilirsiniz. İlk önce bariz bir şekilde kazanmanız daha zor. Kalmayı tercih ederseniz barış öncesi odakların tamamını görebilirsiniz:
Fakat bu odaklar aracılığıyla İtalya ile barışırsanız onlardan toprak alabiliyorsunuz, toprakları kontrol edip “Fait Accompli” odağını tamamladığınız sürece tabii. Bu kısmı zor kılan kısım sadece Batı’dan destek almamanız değil ama aynı zamanda barışmak için en kötü ihtimalle tüm core topraklarınızı kontrol etmeniz gerekmesi. Fakat bu odaklar Haile Selassie’ye mareşal olarak, diğer birliklere ve generallere bazı bonuslar veriyor.
Haile Selassie odak ağacının “İtalya ile Savaş” kısmının tamamı.
Fakat savaş bittikten sonra ne olacak?
Burada görebileceğiniz üzere İtalya-Etiyopya savaşı bittikten sonra takip edebileceğiniz iki alt ağaç var. “The King of Kings” alt ağacı ve “Rebuilding the Country” alt ağacı. İkincisi İtalya ile Savaş ağaçlarından herhangi biri ile erişilebiliyor. The King of Kings ağacı ise savaşı sadece yabancılardan destek almadan kazanırsanız erişilebiliyor ve Haile Selassie’yi Etiyopya’nın gerçek hükümdarı olarak meşrulaştırıyor. Burada hükümdar etkisini güçlendirebilir ve uzun süre önce yıkılmış Axum İmparatorluğu’nu geri getirmek için kararlar elde edebilirsiniz, böylelikle krallığın tarihsel topraklarında corelar ve savaş hedefleri kazanabilirsiniz.
Ayrıca birkaç oyun sonu seçenekleri arasından da seçim yapabilirsiniz. Rastafari hareketinden faydalanıp, Britanya’dan Jamaika’nın kontrolünü isteyebilir ve Amerikalardaki nüfuzunuzu arttırabilirsiniz ya da Süleyman’ın Hanedanı’nın mirasını benimseyip kral Süleyman’ın topraklarını işgalcilerden kurtarıp core haline getirebilir ve başkentinizi taşıyabilirsiniz. Fakat bunları yapmak için İtalyanları sürgüne gitmeden yenmeniz ve İmparatorun kültünü kurmanız gerekiyor. Bunu yapmadıysanız iki seçiminiz var, ikisi de Afrika’ya odaklanıyor.
Birkaç Şey Daha
Bir dakika, gitmeden önce Etiyopya’nın yeni danışmanlarına bakın zira sayıca çoklar:
Bu elemanı da unutmayalım:
Askeri Personel:
Birkaç İsveçli ve bir Amerikalı:
Fakat bunlar danışmanların tamamı değil çünkü bazıları burada göstermediğimiz alternatif tarih ağaçlarıyla açılıyor fakat sıradaki Etiyopya geliştirici günlüğü için güzel bir sürpriz olacaklar.
Bu günlükten bu kadar çünkü günlüğü İtalya günlüğü kadar uzun yapmak istemedim fakat birkaç hafta sonra Etiyopya geri dönecek ve Güç Dengesi mekaniğini ve alternatif tarih yollarını daha detaylı konuşacağız.
*Doğruyu söylemek gerekirse istemek biraz basit kaçıyor. Etiyopya’nın eklentinin parçası olacağına karar verilmişti, ben (mecazi olarak) lütfeen diyerek zıplıyordum… En sonunda arheo vaz geçip işi bana verdi.