Crusader Kings III geliştirici günlüklerinde bu hafta karakterlerden ve portrelerden bahsediliyor.

Herkese merhabalar.

Bugün sizlere CK3’teki karakterlerden bahsedeceğiz. Bildiğiniz üzere oyun tamamen karakterlerin etrafında şekilleniyor, bu kapsamda onları daha ilginç hale getirmek için olabildiğince kişilik sahibi olmalarını sağlamak istedik. İlk olarak her karakter tıpkı CK2’deki gibi özelliklere ve yeteneklere sahip. Sahip olduğu yetenekler farklı alanlarda ne kadar becerikli olduklarını ifade ediyor, yüksek Diplomasi yeteneğine sahip karakter daha çok sevilirken, yüksek Askeri yeteneğe sahip karakter daha iyi bir komutan olabiliyor. Bu yeteneklerin ana kaynağını başta Kişilik Özellikleri olmak üzere özellikler oluşturuyor.

CK2’de kişilik özellikleri diğer özelliklerle aynı şekilde işliyordu. CK3’te bu durumu baştan ele almak istedik. CK2’de tek bir karakterde çok fazla uğraşmaya gerek kalmadan 7-8 tane kişilik özelliğine sahip olabiliyordunuz, bu da karakterinizi tanımlamanın daha zor hale gelmesine sebep oluyordu. CK3’te artık bu özellikler karakterlerin davranışlarında devasa etkilere sahip, dolayısıyla bir karakter Açgözlü ise bunu hissedeceksiniz. Bu sebeple karakterler genellikle 3’ten fazla kişilik özelliğine sahip olmayacak, böylelikle tek bakışta bu karakterin nasıl biri olduğunu kavrayabileceksiniz (diğer türdeki özellikler halen sınırsız)

Kişilik Özellik ikonları, hangisi ne tahmin edebilecek misiniz?

Aynı zamanda her karakterin kişiliğinin iki kelimeyle özetlenmesi ve karakter arayüzünde bunun görüntülenmesi şeklinde bir özellik ekledik. Bu durum vasal atamaları veya komplonuza iş birlikçi çağırma gibi durumlarda çok işe yarıyor. İsminin altında ‘Açgözlü Hergele’ yazan biri komplonuzda iyi işler yapabilse de size çok sadık bir vasal olmayabilir, öte yandan “Onurlu Empat” için bu durum tam tersi.

Prestij ve Dindarlık seviyeleri CK3’te kalmaya devam ediyor, ancak biraz daha farklı şekilde. CK2’de prestij biriktirip bunu çeşitli konularda harcıyordunuz. Bu kimi zaman çok mantıklı bir görüntü ortaya çıkartmayabiliyordu, neden istila başlatmanız herkesin bir anda sizi daha az sevmesine sebep olsun ki? Bu sebeple prestij ve dindarlık sistemlerinde bunları elde etmekle harcama arasında bir ayrım gerçekleştirdik. CK3’te tüm prestijiniz ve dindarlığınız Şöhret/Adanmışlık seviyenizi arttırıyor. Bunların farklı etkileri var örneğin Şöhret seviyeniz tüm seküler hükümdarlarla olan ilişkinizi güçlendirip, size daha fazla Şövalye veriyor ve örneğin Kabile iseniz istila yapabilmek gibi bazı yeni etkileşimleri açıyor. Adanmışlık seviyeniz ise ruhban sınıfıyla daha iyi ilişkilere sahip olmanızı sağlayıp daha iyi Kutsal Savaşlar açabilmeniz gibi çeşitli artılar sunuyor. Her ikisi de 0 ila 5 arasında bir seviyeye sahip oluyor, burada 0 yüz karası seviyesi. Ateşkesi yok saymak gibi onursuz işler yapmanız durumunda sadece prestij değil aynı zamanda şöhret seviyesi kaybediyorsunuz, bu da vermekte olduğunuz kararı çok daha zor bir karar haline getiriyor. Biriktirilen prestij ve dindarlık tıpkı CK2’deki gibi bazı şeylerde kaynak olarak kullanılabilir, prestij genellikle vasal etkileşimleri, kararlar ve savaşta kullanılırken dindarlık kiliseyle olan etkileşimlerinizde birincil kaynak konumunda.

Portrelere geçmeden evvel genetik özelliklerden bahsetmek isterim. CK2’de peşinde çok koşulmuş Güçlü ve Dahi gibi özellikler CK3’te çok daha derinlemesine işlenmiş durumda. Sayılarını ciddi bir biçimde arttırdığımız bu özelliklerin birden fazla seviyeleri bulunuyor ve nesilden nesile aktarıldıkça (akraba evliliğiyle hızlandırılabilir!) bu özellikleri geliştirebiliyorsunuz. Genetik özellikler genellikle portrenizde bir etkiye sahip oluyor, örneğin Güzel özellikleri karakterinizin daha simetrik bir yüze sahip olmasını sağlayabiliyor. İşin negatif kısmına bakacak olursak, oyunda Albino ve Çirkin gibi özelliklerimiz var ve bunlar karakterinizin görünümünü ciddi bir biçimde zedeleyebilir…

Şimdi Portrelere geçebiliriz.

CK3’te karakterlerin oyuna yansıtılması noktasında CK2’nin 2 boyutlu kağıttan bebek tarzındaki portrelerinden tamamen anime edilmiş 3 boyutlu karakterlere geçiş yaptık. CK2’deki portrelerin kendilerine has bir çekiciliği olsa da, 3 boyutlu tasarım her türden dinamik özelliklere yönelik önemli imkanlar sunuyor.

Her karakterin görünümünü belirleyen bir DNA’sı var. Kontrol edebildiğimiz her yüz özelliği bir gene sahip. Bunların dışında birçok noktada yüzlerin birbirinden farklılaşmasını sağlayan varyasyonlarımız var, örneğin sadece burnun görünümünü belirleyen 10 farklı parametreye sahibiz. CK2’de bu sayı birdi.

Değiştirmek istediğimiz bir diğer husus arayüzde karakterlerin ne kadar göründüğüydü. Ortaçağda kişinin giydiği giysiler kim oldukları noktasında yüzlerinden daha çok bilgi veren bir husus. Bu sebeple sadece yüzlerini görmektense vücutlarını görebilmek daha mantıklı. Karakterlerin giysilerinin ne kadar pahalı göründüğü oyuncuya bu karakterin kademesine dair bilgi veriyor olacak, daha geniş bir kanvasa sahip olmamız karakterlerin farklı pozlar verebilmesini de mümkün kıldı ve bu pozlar da karakterlerin özelliklerine dair ipuçları veriyor. Ek olarak vücut türleri konusunda da farklılıkları yansıtabiliyoruz, karakterler farklı boylara (cücelik ve devlik dahil), farklı kilolara ve vücut kompozisyonuna sahip olabiliyor ve tüm bunlar yaşam biçimleri ve özelliklerine göre şekileniyor. Örneğin karakteriniz obur bir hedonist ise biraz daha şişman biri olma ihtimali daha yüksekken, efsanevi savaşçı karakteriniz efsanevi üçgen kaslara sahip olabilir.

3 boyutlu sistemin bir diğer özelliği yaşlanmayı ve hastalığı daha iyi yansıtabilmemizi sağlaması. Artık çocuğunuzun yavaş yavaş büyümesini ve (başına bir iş gelmezse) 100 yaşına gelmesini izleyebileceksiniz. Karakteriniz olur da ciddi bir hastalığa kapılırsa, görünümleri de buna göre değişiklik gösterecek.

Gelecekte portrelerden daha detaylı bir biçimde bahsediyor olacağız, takipte kalın.