1137 yılında doğan Selahaddin, Mısır ve Suriye’nin ilk Sultanıdır ve haçlı seferleri esnasında Müslümanların liderliğini yapmıştır.
Selahaddin amcası Asad al-Din Shirkuh’un yanında askeri kariyerine başlamadan önce çok sayıda dile hakim, bilge bir alim olarak öne çıkmıştı. Nureddin Mahmud Zengi’nin hükümdarlığı esnasında askeri kariyeri gölgede kalan Selahaddin, sonraları yükselip Kahire’nin veziri oldu.
1171 yılında Mısır’ın hükümdarı haline gelen Selahaddin, Nureddin Zengi’nin ölümü üzerine Şam’ı fethetti. Elde ettiği ganimetler sonrası Halep ve Musul’u, ardından Kudüs’ü topraklarına kattı. Kudüs’ün Selahaddin tarafından ele geçirilişi Aslanyürekli Richard’ın önderliğinde üçüncü haçlı seferini tetikledi. Yıllar süren savaş sonrası 1192 yılında yapılan Ramla Antlaşmasıyla birlikte Kudüs Müslümanların hakimiyetinde kalsa da Hristiyan Kudüs’e Müslümanların koruması altında hacca gidebilmelerine olanak sağlandı.
Selahaddin 1193 yılında Şam’da öldü. Sahip olduğu kişisel varlıklarını halkına bıraktı, hem halkı hem de danışmanları tarafından sevilen ve saygı duyulan güçlü ve onurlu bir liderdi.
Özel Birim : Memlükler
Memlük atlı askerleri zaman içerisinde köle savaşçılar olmaktan çıkıp Müslüman ordularının ana kısmını oluşturmaya başladılar. Memlük askerlerinin hem kendileri hem de atları zırhla kaplı olurdu. Mızrak, kalkan ve pala taşırlardı.
Özel Bina : Medrese
Arabistan’da okullara medrese denirdi, bu medreselerde öğrenciler ilköğretimden üniversiteye kadar geniş çaplı bir eğitimden geçirilirdi. Medreselerin kimisi seküler, kimisi çeşitli İslami mezheplere bağlı kalarak dini eğitimler verirdi.