Milattan önce 356 yılında doğmuş olan Büyük İskender, dünyanın bu zamana kadar gördüğü en başarılı hükümdar ve fatihlerden biri. İskender’in askeri seferleri Yunanistan’dan başlayıp Asya ve Kuzeydoğu Afrika’ya doğru ilerleyip, Pers Kralı 3. Darius’u tahtından indirmesiyle sonuçlandı. İskender tüm bunları başardığında henüz 30. yaş gününü kutlamamıştı.
Savaş alanında yenilgi yüzü görmemiş olan İskender, 10 yıl süren seferinin sonlarında hayatını kaybetti. Milattan önce 326 yılında savaşmaktan yorgun düşmüş ve vatanını özlemiş askerleri Hindistan’a sürmeye çalışınca askerleri geri dönmek istedi. İskender imparatorluğunun başkenti yapmayı planladığı Babylon şehrinde bu olaydan 3 yıl sonra hayatını kaybetti.
İskender’in savaş alanında kullandığı taktikler hala günümüzde askeri akademilerde öğrencilere öğretilmektedir, kendisi sadece büyük bir komutan ve fatih olarak değil, aynı zamanda tarihte yaptıklarıyla dünyayı en çok etkilemiş insanlardan biri olarak kabul edilir.
Özel Birim: Hypaspist
Hypaspistler uzun bir mızrağa, kısa bir kılıca ve büyükçe bir kalkana sahip, Makedonya’nın elit askerlerindendi. Hoplitelerle benzer olarak genellikle sahip oldukları daha gösterişli ekipmanlarla birbirlerinden ayrışırlardı ve genellikle Phalanx birliklerinin kanat kısımlarında bulunurlardı. Hypaspist’lerin nihai görevi 5 ila 7 metre arası uzunluktaki devasa mızraklara sahip bu birimlerin kanatlarını korumaktı.
Özel Birim: Hetairoi
İskender’in ordusunda Horseman birliklerinin yerini Hetairoi’ler alıyor. Hetairoiler ağır zırhlı süvari birlikleri ve antik dünyanın belki de en güçlü süvarileri olarak kabul ediliyorlar. Buna ek olarka Hetairoiler dünyanın ilk şok birliği olarak da kabul ediliyor, şok birliği olarak bu birliğin yaptığı şey, düşman defans hatlarını kırıp savunmasız kalan kanatlara saldırmaktı. Hetairoi’lerden seçilen bazı askerler kralın koruma birliğinde yer alabiliyor, ülkedeki en iyi ve en güçlü atlara biniyordu.
Özel Bina: Basilikoi Paides
İskender yaptığı fetihler esnasında sık sık yerli soylu ailelerin çocuklarını politik esir olarak alıp onların bir Makedon gibi yetiştirilmesine sebep oldu. Bu çocuklar aynı zamanda Makedonyalı soyluların çocuklarıyla Basilikoi Paides’te eğitim gördüler. Kraliyet Okulu anlamına gelen bu kurumda en iyi öğretmenleri tutmak için hiçbir masraftan kaçınılmadı ve burada çocuklar hizmet etme, onurlu davranışlarda bulunma, Krallarını koruma ve Makedonya’nın çıkarlarını diğer her şeyin üstünde tutma gibi hususlarda eğitildi.