Civilization VI’nın ilk büyük eklenti paketi Rise and Fall yaklaşık 1 hafta önce, 8 Şubat tarihinde çıktı. Civilization VI “Deluxe Edition” kapsamında daha önceleri 6 adet mini eklenti almış, bu 6 eklentiyle oyuna 6 senaryo ve toplamda 7 uygarlık eklenmişti. Bu uygarlıkların eklentilerinin yanında genellikle 2017 Yaz gibi sezonluk yamalar alan Civilization VI’nın geliştirilişinde en büyük adımın Rise and Fall eklentisiyle atıldığını söylemek mümkün. Bu incelememizde Civilization VI’nın mevcut durumunu, Rise and Fall eklentisiyle gelen yenilikleri ve bu yeniliklerin oyunu nasıl etkilediğini ele alacağız.
Çağlar ve Tarihsel Anlar
Rise and Fall, ismini bu eklentiyle oyuna eklenen ana mekaniklerden olan Altın ve Karanlık Çağlar mekaniğinden alıyor. Oyun içerisinde uygarlığınızla yaşadığınız maceralarda, yaptığınız hamlelerde çeşitli ‘tarihsel anlara’ imza atabiliyorsunuz ve bir çağ içerisinde ne kadar çok tarihsel ana vakıf olursanız bu uygarlığınızın o kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Standart 500 turluk oyunda her bir çağ 60 turdan oluşuyor ve bu 60 turda 24 puanlık tarihsel an yakaladığınızda bu her şeyin yolunda gittiği anlamına geliyor, eğer bir 24 puan daha toplayabilirseniz bu çağ içerisinde bu bir sonraki çağınızın altın çağ olacağı anlamına geliyor. Eğer ilk 24’lüğü yetiştiremezseniz çağ bitene kadar, önünüzdeki çağda karanlık çağı yaşıyor olacaksınız. Tüm bu değerler daha hızlı oyun açtığınız zaman ona göre ayarlanıyor.
Tarihsel anların kısıtlı olması kasıtlı olarak Karanlık Çağa girip sonra Kahramanlık Çağına girmeyi makul bir strateji haline getiriyor.
Oyunda Karanlık Poliçe adı verilen sadece Karanlık Çağdayken kullanabileceğiniz birtakım yeni poliçeler size çeşitli alanlarda avantaj sunup bu avantajdan sonra “ama” diyerek başka bir alanda dezavantaj yaşamanıza sebep oluyor. Oyunda tarihsel an puanı alabileceğiniz şeyler belli ve kısıtlı, genellikle uygarlığınız için atılım seviyesindeki olaylardan 1 puan alıyorsunuz, eğer bu atılımı oyun genelinde gerçekleştiren ilk uygarlıksanız ekstradan puan elde edebiliyorsunuz, puan alınabilecek şeyler kısıtlı olduğu için erkenden puanları toplayıp altın çağa geçmeniz bir sonraki çağ yeteri kadar puan toplamanızı zorlaştırabiliyor, bu sebeple oyuna çok hızlı bir başlangıç yaptıktan sonra kendinizi uzun süreli karanlık çağda bulabiliyorsunuz. Bu durum oyunun başında – diğer uygarlıklarla daha az etkileşim içerisinde olduğunuz dönemde – kasıtlı bir şekilde karanlık çağa girmeyi makul bir strateji haline getirebiliyor.
Oyunda her çağ geçişlerinde ‘dedication’ denen kendinize has alternatif bir çağ puanı kazanma yolu seçmeniz gerekiyor, eğer altın çağdaysanız bu dedication’lardan sivil birimleri Faith ile satın alabilmek gibi sıradışı bonuslar elde edebiliyorsunuz. Oyunda Altın ve Karanlık Çağlar haricinde geçebileceğiniz bir de Kahramanlık Çağı var, Karanlık Çağdan hemen sonra Altın Çağ yeterliliklerini sağlamanız durumunda geçebileceğiniz bu çağda 3 bonus birden seçebiliyorsunuz.
Sadakat ve Özgürlük
Altın ve Karanlık Çağların en önemli etkilerinden birisi oyuna Rise and Fall ile birlikte eklenen sadakat mekaniğinde. Artık oyunda her şehrin bir sadakat seviyesi var ve içerisinde bulunduğunuz çağ türü, şehirlerinizde nüfus kadar sadakat baskısı oluşmasını sağlıyor. Ancak belki de bu sadakat mekaniğinin en ilginç yönü oyuncuları agresif şehir kurmamaya teşvik etmesi ve agresif şehir yerleşiminde bulunan oyuncuları (ve yapayzekayı) sık sık cezalandırması.
Sadakat mekaniği oyunda agresif şehir kurmayı cezalandırıyor. Düşmana hat çekmek için kurduğunuz şehrin kendi isteğiyle düşmana katıldığını görmeniz mümkün.
Rise and Fall eklentisiyle birlikte şehir kurmak için Settler’ınıza tıkladığınızda haritada düşmana yakın bazı bölgelerde sadakat dezavantajı yaşayacağınıza dair sembollerle karşılaşacaksınız. Uygarlığınızın diğer şehirlerine ne kadar uzak şehir kurarsanız, o şehirde diğer şehirlerinizden kaynaklanan sadakat baskısı o kadar azalıyor, aynı şekilde bir başka uygarlığa ne kadar yaklaşırsanız o kadar negatif sadakat değeri ediniyorsunuz ve bu durum çoğu zaman düşman sınırına kurduğunuz şehirlerin ciddi sadakat sorunu yaşamasına sebep oluyor.
Sadakat sisteminde bir şehrin sadakat değeri negatife düştüğünde şehir otomatik olarak bağımsız bir şehre dönüşüyor, burada şehrin bir şehir devletine dönüşmediğine dikkat. Bağımsız olarak hareket eden bu şehirde sadakat sistemi halen işlemeye devam ediyor ve bu şehrin sadakatinin size kayması durumunda savaşsız bir şekilde sınırlarınızda olan şehri ele geçirebiliyorsunuz. Aynı şekilde şehrin esas sahibi de şehirde kendisine has sadakati arttırmaya çalışabiliyor veya bu şehri ele geçirerek demir yumrukla kendinde tutmak isteyebiliyor.
Valiler, İttifaklar ve Acil Durumlar
Sadakat sorunu yaşadığınız bir şehri elinizde tutmanızın en kolay yolu oyuna yine Rise and Fall ile birlikte eklenen valiler. Oyun içerisinde her biri farklı bir alana sahip toplam 7 Vali ve bu valilerin çeşitli özellik kademeleri bulunuyor. Yeteri kadar puan topladığınızda dilerseniz bir başka şehre 2. bir vali atamak yerine mevcut valilerinizden biri için yeni bir özellik açabiliyorsunuz. Bu valilerden bazıları bilim odaklı şehrinizde harikalar yaratabilirken, bazıları ticaret merkezi olarak kullandığınız şehirden edindiğiniz geliri müthiş seviyelere çıkartabiliyor, bir başkası zor bir konumda olan şehrinizin düşmanlara karşı daha iyi bir savunmaya sahip olmasını sağlarken, bir diğeri sapkınların ortasında yer alan bir şehrin etrafındaki şehirlere din yaymasını güçlendirebiliyor.
Valiler dolaylı bir şekilde tek yönlü, odak noktalı şehirler kurulmasını teşvik ediyor, bu da şehir geliştirmeye ayrı bir boyut kazandırıyor.
Rise and Fall ile birlikte oyuna aynı zamanda farklı ittifak türleri ekleniyor. Artık diğer uygarlıklarla kültür, bilim, ticari, dini ve askeri ittifağa sahip olabiliyorsunuz. Bu tarz bir ittifak size ilk başta bu ülkeyle olan ticaret rotanız başına ittifağın türüne göre çeşitli bonuslar edinmenizi sağlıyor. İttifak seviyenizi arttırdıkça yine ilgili alanlarda çeşitli ekstra bonuslar sahibi oluyorsunuz ve dilemeniz durumunda ittifak türünüzü değiştirebiliyorsunuz.
Vali sistemi oyunda stratejik olarak vermeniz gereken kararlara yenilerini ekliyor, bir şehri inşa ederken ileride bu şehre atayacağınız ve bonuslarından yararlanacağınız valiyi düşünerek belli bir odak noktasıyla bu şehirde inşaatlar yapabiliyorsunuz. O kadar inciğe boncuğa takılmayayım derseniz yine zaman içerisinde biriken puanlarınızla bu valileri şehirlerinize serpiştirmeniz özellikle düşmana yakın yerde sadakat sorunu yaşayan şehirlerinizi kontrol altına almanız hususunda yardımcı olabiliyor.
Bunların yanı sıra Rise and Fall ile birlikte eklenen bir diğer mekanikle oyun içerisinde bariz avantaj elde edilen ülkelere karşı oyun sizi Acil Durum olarak diğer uygarlıklarla bir araya getirebiliyor. Bu durumda bu ülkenin avantajını ortadan kaldırmak için yapmanız gereken bazı şeyler var ve bunu başarırsanız çeşitli bonuslar elde ediyorsunuz, eğer Acil Durum hedefi olan ülke kendisini başarıyla savunmayı başarırsa bu durumda o ülke çeşitli bonuslar elde ediyor.
Yeni Uygarlıklar ve Yeni Liderler
Rise and Fall ile birlikte oyuna 9 yeni lider, 8 yeni uygarlık ekleniyor. Bu daha açık bir dille 8 yeni uygarlık ve oyundaki mevcut bir uygarlığa alternatif lider eklendiği anlamına geliyor. Oyuna Rise and Fall ile birlikte eklenen uygarlıklar Kore, Hollanda, Moğollar, Cree, Gürcistan, İskoçya, Mapuche ve Zulu. Oyuna eklenen alternatif lider ise Hindistan için eklenen Chandragupta. Chandragupta ile birlikte Hindistan lider olarak hem Perikles hem de Gorgo’ya sahip Yunanistan’dan sonra alternatif lidere sahip ikinci uygarlık haline geldi. Aynı zamanda bu eklenen uygarlıklardan İskoçya, Mapuche, Gürcistan ve Cree bir Civilization oyununa ilk defa ekleniyor.
Oyuna yeni uygarlık eklerken tarihe damgasını vurmuş bazı uygarlıklar yerine haritada temsil edilmeyen bölgelerde farklı kültürden farklı uygarlıklara öncelik tanınıyor.
Bu yeni uygarlıkların birçoğunun oyuna Rise and Fall ile birlikte eklenen mekaniklerle bağlantılı özellikleri mevcut. Örneğin Zulu bir şehri fethettikten sonra o şehirde asker bulundurduğunda sadakat bonusu elde ediyor. Mapuche bir düşman şehrinin sınırlarında düşman birimini öldürdüğünde o şehirdeki sadakat seviyesinin azalmasına sebep olabiliyor. Kore valiye sahip şehirlerden daha fazla kültür ve bilim puanı ediniyor.
Bu yeni uygarlık ve liderlerle birlikte oyunda seçilebilir toplam lider sayısı 36’ya çıkarken, oyundaki uygarlık sayısı 34 olmuş durumda. Oyunda halen Osmanlı bulunmuyor. Önceki Civilization oyunlarında sürekli yer almış ve Civilization VI’da henüz yer almayan uygarlıklara baktığımızda önümüzdeki uygarlık ek paketlerinde Keltler, Babil, Bizans, İnka, Portekiz, Osmanlı, Kartaca ve Maya gibi uygarlıklar eklenmesi muhtemel diyebiliriz. Ancak Firaxis’in Civilization VI’ya dair yenilikçi yaklaşımı ve seride Mapuche gibi seride ilk defa yer alan uygarlıklara yer vermesi, ilerideki ek paketlerde yine sürprizlerle karşılaşabileceğimiz anlamına geliyor.
Yüksel ve Düş
Rise and Fall’a dair ilginç bir anektod, Rise and Fall mantığının Sid Meier tarafından GDC 2010’da “seride yaptığım hatalar” kısmında isim vererek sözedilmiş olması. Bu konferansta Sid Meier uygarlığınız için önce bir karanlık çağ, bu karanlık çağın ardından zorlukların üstesinden gelmiş olmanın hazzıyla oluşturulan bir yükseliş dönemi tasarımının oyuncularda esasen işe yaramadığını, oyuncuların genellikle kötü gidişat yaşamaları durumunda oyunu kapatıp ya bu gidişatı değiştirebilecekleri bir kayıt dosyasından devam ettikleri ya da yeni bir oyun açtıkları, dolayısıyla o görkemli yükseliş, tüm yaşanan badirelere rağmen güçlü bir ülke kurma kısmına çoğu zaman gelmediklerini belirtmiş ve bunu bir hata olarak nitelendirmişti. Rise and Fall’da oyuna ismini vermiş Sid Meier’in hata olarak nitelendirdiği tasarımı görüyoruz, Sid Meier geçtiğimiz 8 senede fikrini değiştirdi mi bilinmez, ancak oyunun cezalandırıcı doğasının Rise and Fall ile hem sadakat sistemi, hem karanlık çağlarla güçlendirildiğini iddia etmek mümkün.
Burada bu yeni mekaniklerin oyuna ne kadar oturduğunun ve ne kadar “etkili” olduklarının da önemi var. Çoğu Altın Çağ bonusu siz önceden bunu düşünerek ülkenizi şekillendirmediyseniz bir anlam ifade etmeyebiliyor. Çoğu alternatif çağ puanı kazanma yolu doğru zamanda doğru ülkeyle oynamıyorsanız rastgele kazandığınız eureka anlarının frekansında etkili oluyor. Sadakat sistemi hem oyuncuların hem yapayzekanın agresif şehir yerleşimini engellemede çok başarılı, ancak ne yazık ki görünüşe göre yapayzeka bunun farkında değil ve çoğu zaman yapayzekanın şehirlerini elinde tutamadığını görebiliyorsunuz. Vali sistemi oyunun stratejik çehresini geliştirebilecek bir ekleme, ancak şehirlerinizi ona göre kurmadığınız müddetçe yine Rise and Fall’ın diğer mekanikleri gibi aslında “çok da etkili değil” ve belki de Rise and Fall’un en büyük sorunu da tam olarak bu.
Önceki uygarlık eklentilerinden farklı olarak Rise and Fall olarak kurulmamış bir multiplayer odasında siz Rise and Fall’a sahip olsanız bile bu eklentiyle eklenen uygarlıkları seçemiyorsunuz. Rise and Fall eklentisine sahip olarak bu eklentiyle bir oda kurarsanız da bu eklentiye sahip olmayan kişiler odanıza katılamıyor. Oyunda aynı zamanda oyunun Rise and Fall mekanikleri barındırması bir oyun modu şeklinde yer alıyor ve bu oyun modunda Standart oyundan farklı arayüz unsurları görebiliyorsunuz, örneğin Standart oyunda ve tüm senaryolarda şehrin nüfusu şehrin isminin solunda yer alırken, Rise and Fall oyunlarınızda yeni sadakat belirteçi sebebiyle sağında yer alıyor. Bu da ufak da olsa oynanış tutarsızlıklarına sebep olduğu gibi önümüzdeki eklentinin işlenişi üzerinden soru işareti doğuruyor.
Genel anlamıyla Rise and Fall çağ mekaniği, çağ mekaniğiyle bağlantılı sadakat sistemi, sadakat sistemini etkileyen valiler gibi birbiriyle bağlantılı özellikleriyle ve geliştirilmeye ihtiyaç duyduğu bariz diplomasi alanında yaptığı ufak da olsa önemli adımlarla oyuna önemli katkılar sağlasa da, hem çağ bonuslarında hem de vali özelliklerinde koşulsallık göze çarpıyor ve kimi zaman kendinizi “bu bonusların hiçbiri de işime yaramıyor” derken veya hangi valiyi hangi şehre atayacağınızı bilemezken bulabiliyorsunuz, bu da bazı şeylerin belki daha farklı bir şekilde ele alınması durumunda daha isabetli olabileceği düşüncesini doğuruyor.
Artıları
- Doğru noktalarda doğru geliştirmeler.
- Vali sisteminin farklı profillerde şehirlere teşvik etmesi.
Eksileri
- Yapayzekanın yeni mekaniklerdeki bariz yetersizliği.
- Çağ ve sadakat mekaniklerinin koşulsal olarak oyuna etki etmesi.
Yapayzekanın yeni mekanikleri kullanamadığı konusuna katılıyorum. Çağlar güzel bir yenilik fakat verdikleri bonuslar Civ5’teki altın çağı aratıyor cidden. Sadakat mekaniği ise çok absürt davranmadıkça bir süre sonra oyunda öyle bir mekanik olduğunu unutacağınız türden etkisiz bir mekanik olmuş. Valiler konusuna gelirsek, fazla spesifik özelliklere sahipler. Science valisi, Religion valisi gibi aşırı spesifik olmasındansa Endless Space’deki gibi Commander, Corporate, Adventurer, Administrator gibi basic class düzeyinde olsa da bunları verdiğimiz puanlarla biz spesifik hale getirebilsek daha hoş olabilirdi. Genel olarak Rise and Fall için çok da olmazsa olmaz değil diyebilirim. Gelen uygarlıklar güzel ama eklenti beklentimi karşılamadı.